1. Haberler
  2. Ayet ve Hadis
  3. Bayram Günü Yapılacak Faziletli Ameller

Bayram Günü Yapılacak Faziletli Ameller

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayram Günü Faziletli Ameller

1) Bayram günü sabahı kul haklarının da nasuh tevbesi ile tevbe etmek şartıyla bağışlandığı göz önünde bulundurularak çok tevbe ve istiğfarda bulunmak müste­ habtır. Nitekim Abbas ibni Mirdas (Radı­yallahu Anh) şöyle anlatmıştır:

“Rasulüllah Arefe günü ikindi vak­ti ümmeti için mağfiret ve rahmet dua­sı yaptı, bu duayı çok yapınca da Allah Azze ve Celle kendisine: ‘Gerçekten Ben bunu yaptım, birbirine zulmeden­ler dışında ümmetini bağışladım.’ diye icabette bulundu.

O zaman Rasulüllah  (birbirine zul­metmeyen kimse pek az bulunacağını do­layısıyla birçoğunun bağışlanmayacağını anlayarak): ‘Ya Rabbi! Sen haksızlık yapan kişiyi bağışlayıp mazluma za­liminden alacağı haktan daha hayırlı bir mükafat vermeye Kadir’sin ( öyley­se kul haklarını da bağışlayıp hak sahip­lerine Kendi katından çok hayırlı sevap­lar ver).’ dedi. O gün sadece bunlar oldu.
Ertesi gün Müzdelife (bayram) sabahı yine ümmeti için dua etmeye başlamış­tı ki çok geçmeden tebessüm buyurunca eshabından biri: ‘Ya Rasulullah ! Anam babam sana feda olsun! Hiç gülmez ol­duğun bir saatte gülmeye başladın, seni güldüren ne oldu? Allah sürekli yüzünü güldürsün.’ dedi.

Bunun üzerine Rasulullah: ‘Al­lah’ın düşmanı İblis’in durumuna te­bessüm ettim. O (melun), Allah Azze ve Celle’nin benim ümmetim hakkında yaptığım duamı kabul ederek zalimi (üzerinde kul hakkı olanı) bağışladığını anlayınca çok hayıflanarak helak ol­ması için kendisine beddua etmeye ve başına topraklar saçmaya başladı. İşte bu nedenle ben onun bu sıkıntısından dolayı yaptığı şeyleri görünce dayana­mayıp tebessüm ettim.’ buyurdu.”

(Ah­med ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:16207, 26/137)

Tabı ki üzerinde kul hakkı olanların, hak sahibinden mutlaka helallik isteme­leri, üzerlerinde bulunan hak, bir mal, emanet veya alacak verecek gibi şeyler ise mutlaka onları sahiplerine iade etme­leri, kendilerini bulamıyorlarsa veya öl­müşlerse o zaman varislerine vermeleri, onları da bulamıyorlarsa o zaman sevabı hak sahiplerinin olmak üzere onlar adı­na o hak nispetinde sadaka vermeleri ve tabı ki bütün hakların sahibi olan Allahu Te’ala‘ya tevbe etmeleri gereklidir.

Bu hadisi şerifteki müjde ise hak sa­hiplerinden helallik istedikleri halde kuru inatçılık yüzünden haklarını helal etme­yen kimselere denk gelen yahut hak sa­hiplerini bulamayan ve onlar adına sada­ka verecek imkanı da olmayan kimseler hakkında olsa gerektir.
Ama yine de sahih bir kaynakta geçen bu ve buna benzer hadisi şerifler bize büyük müjde olmakta ve aynı zaman­da bu on günlerin özellikle de Arefe ve Bayram günlerinin ne büyük müjdele­re mahal olduğu, dolayısıyla bu günleri mutlaka tevbe-istiğfar, zikir ve dua ile geçirmemiz gerektiği hususunda bizleri uyarmaktadır.

2) Her iki bayramda da sabahleyin gu­sül abdesti almalı, en güzel elbiselerini giymeli, güzel koku sürünmeli, bıyıkları kısaltmalı, tırnakları kesmeli, koltuk ve kasık tıraşı yapmalıdır.

3) Kurban Bayramı sabahı bayram na­mazından önce bir şey yeme hususunda Rasulullah  acele etmezdi, hatta ken­di kurbanının etinin pişmesini beklerdi, çünkü Kurban Bayramı’nda, Pıtır Bayra­mı gibi, önceki güne muhalefet etme du­rumu yoktur.

Kurban Bayramı’nda camiden dönün­ceye kadar bir şey yememeli, mümkünse kestiği kurban etinden yemelidir. Zıra fa­kirlerin yiyecek şeyleri yoktur. Zenginler kestikleri kurban etinden onlara verdik­leri zaman yiyebileceklerdir. Bu nedenle fakirlere uymak için yemek ertelenir ki burada Pıtır Bayramı ile Kurban Bayramı arasında bir farklı ayrılık vardır.
Ashab-ı kiram (Aleyhimü’r-Rıdvan) Kurban Bayramı namazı kılıncaya kadar çocuk­larını yemekten, memede olan çocukları­nı da süt emmekten alıkoyarlardı.

Raviler, Rasulullah  aleyhisselamin Kurban Bay­ramı’nda namazdan dönünceye kadar bir şey yemediğini, ancak kestiği kurban etinden yediğini haber vermişlerdir. Kur­ban Bayramı namazından önce yemek bazılarına göre mekruh, bazılarına göre mekruh değildir. Muhtar (seçkin) olan fetva da budur yani mekruh olmamasıdır.

4) Gücü yetiyorsa iki bayramda da ca­miye yürüyerek gitmek daha efdaldir. Bayram günlerinde namaza yürüyerek gitmek müstehabtır. Cuma ve bayram na­mazlarına binek üstünde olarak gitmekte de bir mahzur (sakınca) yoktur.


5) Kurban Bayramı’nda evlerde, mes­cidlerde, sokaklarda ve camilerde yüksek sesle, Ramazan Bayramı’nda ise kısık sesle tekbir getirilir.

Namazdan önce hutbeyi dinlemek için minbere yaklaşılır. Bayram namazından sonra halk kurban kesme ile meşgul ola­caklarından hatib minbere çıkmakta acele eder. Pıtır Bayramı’nda ise fitreler fakirle­re dağıtılacağı için namaz biraz geciktirilir. İmam hutbede vaaz-u nasihat eder, sadaka vermeye, fakirleri doyurmaya, o gün fakir­leri dilenmekten kurtarmaya teşvik eder.

6) Şehrin iki ucundan herkes bayram na­mazı kılınan yere gelirler. Çocuklar, köle ve kadınlar da gelerek İslam cemaati çoğalır. Hayızlı kadınlar namaz kılanlardan biraz uzakta durup hutbeyi dinler, duada bulunur­lar. Böylece bereket ve feyze kavuşurlar.
Ancak zamanımızda camiler erkek cemaati bile almadığından dolayı, aynca fe­sat zahir olacağı (kadın, erkek karışmasıy­la fitne çıkması ve günaha düşme ihtimali kuwetle muhtemel olduğu) için kadınların bayram namazına gitmesi müstehablıktan çıkmış aksine mekruh sayılmıştır.

7) Eve dönerken gittiği yoldan başka bir yol takip eder. Böyle yapmak müs­tehabtır. Rasulullah aleyhisselam böyle yaparlar­dı. “er-Ravda” kitabında zikredildiğine göre adımları çok olup, fazla sevap alma­sı için bayram namazına en uzun yoldan gitmeli ama evine çabuk ulaşması için en kısa yoldan geri dönmelidir.

8) Hiç şüphesiz ki bayram sabahının bayram namazını edadan sonraki en bü­yük vazifesi, imkanı olanlar için kur­ban kesmektir ki kurban kesme İmam-ı Azam, İmam-ı Muhammed ve İmam-ı Ebu Yusuf (Rahimehumüllah)tan gelen bir ri­vayete göre vaciptir.

Nitekim Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah (sallallahı aleyhi ve sellem) “Her kim için (kurban kesebilecek) imkan olur da kurban kesmezse, bizim mescitlerimize yaklaşmasın.” (İbnü Mace, es-Sünen, el-Ezahfi:2, rakam:3123, 2/1044) buyura­rak kurban kesmeyenleri tehdit etmiştir. 

9) İbnü’l-Cevzi (Rahmetullah)ın “Kitabu’n-Nur” isimli eserinde nakletti­ği bir hadıs-i şerıte varid olduğu üzere: “Her kim bayram günü çoluk çocuğu­na ikramda bulunursa Allahu Te’ ala da ona ikram eder. 

Her kim bayram günü bir yetime ya­hut fakire veya muhtaca yahut iki eli­nin malik olduğu (bakmakla mükellef olduğu) bir yoksula ihsanda bulunursa, Allahu Te’ ala ona amel defterini sağ eliyle verir ve ruhu çıkarken Allah-o Te’ ala ona cennet taamından yedirir.

Her kim bayram günü sıla-ı rahimde bulunursa melekler ona salat ( dua ve istiğfar) ederler ve (o yolda attığı) her adım mukabilinde kendisi için bir ba­sene (sevap sabit) olur. Her kim bayram günü bir masiyete (günaha) düşerse Al­lah-o Te’ala Arşı’nın fevkinden (indi­receği bir lanetle) ona lanet eder ve bir münadi (Allah-u Te’ala tarafından nida eden) ona: ‘Ey hasir (hüsrana uğramış ve sevaplarını kaybetmiş adam)! (Seni bu bayrama kavuşturan Allah-u Te’ala’ya is­yan etmekten) utanmıyor musun?’ diye nida eder.”

(İbnü’l-Cevzf, Kitabu’n-Nur fi fezai­li’l-eyyami ve’ş-şühür, Süleymaniye Kütüphanesi, Nafiz Paşa, rakam:329, verak:32b-33a)

10) Yine İbnü’l-Cevzi (Rahimehullah)ın “Kitabu’n-Nur” isimli eserinde nakletti­
ği bir hadıs-i şerıte varid olduğu üzere:
Her kim kurban bayramı gecesini (ibadetle) ihya eder, bayram günü kur­ban keser ve o kurbandan yoksullara yedirirse, anasının kendisini doğurdu­ğu gün gibi günahlarından çıkar.

11) Yine İbnü’l-Cevzi (Rahimehullah)ın naklettiği bir hadıs-i şerıte varid oldu­
ğu üzere: “Her kim kurban bayramı gecesini (ibadetle) ihya eder, sonra­da bayram namazını kılarsa anasının kendisini doğurduğu gün gibi günah­larından çıkar.”

12) Yine İbnü’l-Cevzi (Rahimehullah)ın naklettiği bir hadıs-i şerıte varid olduğu üzere: “Her kim kurban bayramı gece­sini zikirle ihya ederse cennet ona va­cip olur.”

(İbnü ‘l-Cevzi, Kitabu ‘n-Nur fi feza ili ‘l-ey­yami ve’ş-şühur, Süleymaniye Kütüphanesi, Nafiz Paşa, rakam:329, verak:32a) 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bayram Günü Yapılacak Faziletli Ameller
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

BİLGİŞAH ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!