Allah’ın (Celle Celaluhu) rahmeti ve bereketi üzerinize olması dileğiyle bu ayki yazımıza başlamak istiyorum.
Geçtiğimiz aylardaki yazılarımızı okuyan ve bizi televizyonlar da izleyen birçok kişinin ortak sorularına cevap vermek isterim. Sorulan sorular genelde şunlardan ibaret:
1- Dünyada cinler var mı? Ne yer ne içerler?Veya hayatları nasıldır?
2- Sihir ve büyü var mı? Varsa nasıl tesir ederler veya belirtileri nelerdir?
3- Cinlerle tedavi mümkün mü? Mümkünse nasıl yapılır?
4- Nazar var mı? Varsa nasıl tedavi edilir ve nasıl korunmalıyız?
Şimdi bu sorulara açıklık getirecek olursak cevaben:
Birinci sorumuzun cevabı: Cin kavramı gizli gözle görülmeyen elle tutulmayan ve ateşin dumanı tarafından yaratılmış bir varlıktır ve bütün semavi dinlerde mevcuttur ki; kimisi ruh der kimisi şeytan der kimisi enerji der. Latinler ise bu isme geni us der. Bunlar da kendi hallerinde yerler içerler ve evlenirler. Onlar da hayatlarında bazı acılı ve neşeli anlar yaşar. Mesela onlarında Müslümanları Kuran dinler kafirleri ise müzikle tatlanırlar.
ÇOK HIZLI HAREKET EDERLER
Cinlerin de insanlar gibi yeryüzü sakinleri olduğunu Kuran-ı Kerim haber vermektedir. Kutsal kitapların hepsi kafir cinlerin büyüğü olan iblis isimli şeytandan bahseder. İnsanları sapıtmak ve onlara zarar vermek içinde her şekle girer ve zarar verirler. O kadar hızlı hareket ederler ki, bir anda bakarsınız dünyanın başka bir ucundan akar gelir.
Mesela bu konuda ben bazı seanslara katılırım. Daire kurma gibi işlemler yapılırken, bir hastayı doktor tedavi ederken ben de orada bulunurum. Kişi bayılıyor ve şam’daki bir evden bahsediyor. Maymun şekline giren cin taifesinden bir cin veya enerji ne derseniz deyin senin beni yakmayacağını bilirsem senin evine konulan ve sana yapılan muskayı gelip bulurum diyor bu esnada ben daireyi kurdum ve seansı doktorun gözetiminde hazırlayıp davet ettim. Davete semud kavminden adı sueyban olan cini hasta gördü ben sordum önce imana davet ettim bana ben yuhannaya bağlıyım diyerek iman edemeyeceğini söyledi o zaman muskayı evde bul diye ayetle bul diye tehdit ettim bir de baktım ki dairede olan hastaya muska yastığının içinde demiş ve hasta kalkıp muskayı yastığın içinde buluyor.
Bu olay bir ifrit yani kafir cinin irtibatıyla bulunur ama kafir cin oldukları için bazen de yalan söylerler yani şunu söylemek için bu olayı anlattım şamdan suriyeden bir dakika içinde davetiyeye icabet ediyor evi arayıp muskayı bulabiliyor onun için onlar çok hızlı hareket ederler.
YEME – İÇMELERİ
Yeme içmelerine sıra gelince; onların Müslümanları badelenirler yani şerbet içerler, kafirleri ise tezek kemik veya yuğşen denen dere kenarlarında bulunan leşlerle beslenirler. Ben bu konuda bunlardan kurtulmanın bir yolu olduğunu size sadece kelimeyle anlatayım. Her ne olursa olsun faydası olur.
Bir bardak su veya zemzem olabilir Cin Suresi, Rahman Suresi ve Hud Suresi 1-5 arası 1 Ayetel kürsi, 11 Fatiha okuyup o suyu 7 bardak çoğaltarak 7 gün sabah tan yeri ağarmadan veya güneş batmadan içerlerse biiznillah şifa bulunur.
Geçelim ikinci cevabımıza:
Önce bu konuda yüce kitabımız ne diyor ona bakalım! Mesela Bakara Suresi 102. ayet bu konuda biz Müslümanlara yeter. Felak, Nas Sureleri evet büyü vardır ama Allah (Celle Celaluhu) istemezse hiçbir şey tesir etmez. Daha önceki yazılarımızda bunları yazdım ama yine de az da olsa değinmek isterim.
Mesela Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem;’e yapılan büyü zigervan kuyusunda bulundu.
Bazen insanlar kendi kendilerine büyü yaparlar mesela bir kızın hocaya gittiğini ve hocanın kısmetini açmak için siyah bir ipe 41 düğüm atılıp o ipi 3 yol ağzı olan bir yerde bir taşın altına koyacağını söylemiş kız da aynısını yapmış ve baş ağrısından inim inim inlemeler başlamış. Gece yatağına birilerinin geldiğini, sesler duyduğunu anlatınca ben de kendi çözümümle baktım ve o ipin sihre dönüştüğünü öğrendim zaten unutmuştu ben söyleyince aklına geldi sonra gereken işlemleri yapmasını söyledim 3 günde kızcağız kendine geldi. Yani bu işleri iyi bilmek lazım hemen her ufak şeyde hocaya gitmemek lazım. Evlilikler, doğumlar, ölümler Allah’ın (Celle Celaluhu) levhi mahfuzunda belirlenmiştir. Ama birileri bir şey yaparsa onunda büyüsünü bozmak için yolları vardır Kuran’dan çıkmamak lazım.
YAŞANAN İBRETLİK OLAY
Mesela bir doktorla günün birinde bir eve gittik genç bir çocuk bir kızla nişanlanmış burasını iyi anlamaya çalışın genç çocuk nişanlısından kaçıyor. “Neden böyle davranıyorsun” diye sorduk. Diyor ki “Ben o kızı kardeşim gibi seviyorum ona ısınamadım ama ondan da ayrı duramıyorum ve her gece onun annesi rüyama giriyor ve bana bir bardak su veriyor ben de içiyorum sabahleyin kalktığımda 1 saat başım ağrıyor ve düğün günü yaklaştıkça sıkıntılar başlıyor.”
Ben orada acaba bunlara bir şey mi yapıldı diye araştırırken bakın ardından ne çıkıyor! Çocuk 14 yaşındayken bayılır ve bir hocaya gider hoca da çocuğun annesine sen bir doğum yapılan hastaneye git ve orada kız çocuğu doğurmuş olan 3 ayrı annenin sütünden iç diyor ve kadında uyguluyor ve onlar da kardeş oluyorlar sonra da o annenin kızını oğluna alıyor oysa onun süt kardeşi oluyor ve işi çözüyoruz tabii ardından işler karışıyor ve ağlaşmaya başlıyorlar.
Yani ne kadar yalan ve hurafelerle dolu bir dünya da yaşıyoruz eğer anlamasak iki kardeş evlenecekler Allah (Celle Celaluhu) korusun. Onun için çok iyi ve sağlam bilgilerle hayatımızı yönlendirmeliyiz.
CİNLERLE TEDAVİ MÜMKÜN
Üçüncü sorumuzun cevabına gelince: Ben sizin yerinizde olsam önce doktorlarla tedavi yolunu araştırırım sonra olmazsa alternatif olabilecek arayışlara girerim.
Evet cinlerle tedavi mümkün. Sonuçta cinlerin varlığını haber veren dini kaynaklardır. Bunlardan rahatsız olanlara tıpta atipik algılama denir. Mesela incilden bahsedeyim; matta ve luka. İncillerinde yazdığına göre cinler tarafından delirtilmiş kabirlerde yatıp kalkan aylak dolaşan bir kimseyi Hazreti İsa cinleri kovarak tedavi etmiştir. Ayrıca cinlerin sara hastalığına, deliliğe, dilsizliğe sebep olduğu Hazreti İsa’nın cine tutulmuş dilsiz bir adamın cinini kovarak iyileştiğini luka 9/3234, matta 12/22/ 29, markos 3/20 incillerinde anlatılmaktadır.
Hazreti İsa (Aleyhisselam) cinleri çıkartma işlemini görev olarak havarilerine de vermiştir. Bunu anlatan bölüm incilde şöyle geçer: Ve cinleri çıkarmaya kuvvetleri olsun diye 12 kişiyi tayin ettik.
Bizim inancımıza göre ise imamı şibli şöyle demiştir: Bir kadın oğlunu Rasulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına getirir ve “ey Allahın rasulü bu çocukta delilik var! Ara ara hastalığı tutar” der ve Peygamberimiz onun göğsünü mesheder ve şifa bulur.
Bir gün Peygamber Efendimiz ile (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beraber bir sefere çıktıklarında bir kadın Rasulullaha yanaşır ve bu oğlumu her gün 3 defa şeytan hasta yapıyor der. Peygamber Efendimiz çocuğu kucağına alır bineğinin ön tarafına oturtur ve 3 kere “uzaklaş ey Allahın düşmanı ben Allahın elçisiyim” buyurur sonra da çocuğu annesine verir. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in dönüşünde aynı kadın Peygamberin yolunu gözler ve yanına 2 tane koç alır ve “ey Allahın rasulü o günden beri çocuk düzeldi ben bu 2 koçu sana hediye etmek istiyorum” der. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) koyunlardan birini kabul edin der ve alır.
Evet cinlerle tedavi mümkün ama ehli olmak lazım çünkü bilinmeyen bir enerjiyle karşı karşıya iseniz neyin ne olacağını bilmezseniz hem hastaya hem de kendinize zarar verirsiniz.
Ben bir gün bir doktorla hocaya gittim. Sadece cin çıkarma seansını izlemek için. Ne görelim! Kocaman bir sopa hastanın sırtına vurarak ey cin çık ey cin çık diye kadının sırtını simsiyah etmiş yanında bir de kocası var o da seyrediyor sanki ben senden hırsımı alamadım döv hoca döv diyor. Biz de dayanamadık sorduk “sen de bu ilim var mı böyle olur mu bu iş” diye … Adam ağzında sigara elinde çay bardağı “siz anlamazsınız bu iş böyle olur” diye cevap vermez mi!..
Hayır o iş böyle olmaz deyip ona bir örnekle insanın üzerinden cinler bu yöntemle çıkar deyip gösterdik. Hoca şaşırdı “bu ne kolaymış dedi ve ardından akşamları hanımla kavga ediyoruz onun sinirini bunlardan çıkartıyorum rast gelir bir kişi düzelir o da reklam oluyor demez mi” vah vahhh … Ne hallere kaldık dedik ve oradan ayrıldık.
Ben yurt dışında bir çok cin veya 3 harfli veya enerji, ismine ne derseniz deyin çıkarma seanslarına katıldım. Mesela genelde bir kilise de papazın kız üzerinden cinin çıkarma anında gözcü oldum ve tevratı kullandı ama cin hastayı daha fena yaptı ve hasta üzerini soyup hemen papazın üzerine atladı ve idrarını yaptı papazın zorlandığını gördüm ve uzaktan müdahale ettim ve kız bana döndü “işte sen işte sen” diye almanca söyledi ve kendine geldi.
Almanya’da bir çıkarma seansında bulundum. Orada bu işle uğraşan 3 papaz 1 rahip ve 1 faslı vardı. Bir kombizon kurup hastaları sıraya koyup yanlarında bir doktorla beraber harikulade tedavi yaptılar şahit oldum. Bu işler çok zordur önce hastanın hazırlanması lazım sonra hastanın üzerindeki cinin hangi kavime ait olduğu bilinmesi lazım ki; o kavmin padişahı ile görüşmek lazım sonra eften püften yalandan cinlerle konuşmak öyle elemtere fiş kem gözlere şiş ile bu işler olmaz ve kişi abdestli olacak davetiyesi kuvvetli olacak ve cinin ismini bizzat kendisi duyacak çünkü isminde bir harf eksik olsun bir daha o kurukan daireye gelmez.
Ben bu konuda sizlere küçük bir iki örnek vereyim bunu herkes yapabilir eğer olmazsa hastayı bırakıp eziyet etmemek lazım ve bu konuları mümkünse mecburiyet hariç uygulamamak lazım. Bir hasta evde bayıldı veya baygın halde yatıyor sesi çatallaşarak kalınlaşarak abuk sabuk isimler söylüyor veya Kuran’a, İslama küfürler ediyorsa:
Hemen bir bardak suya Ayete! kürsi okunur yarısını işlemi yapan kişi içer yarısını hastaya içirir. İçmezse suratına döker eğer şiddetlenirse bir kağıt üzerine bir daire kurar bir kenarını açık bırakır o kağıdı elinin içine alır ona 11 sefer ya ALLAH ya FETTAH el AZİM el KERİM der ve o kağıdı hastanın gözünün önünde yakar ve o anda hasta kalkar kendine gelirse işlem bitmiştir. Aksi halde eğer hasta kendine gelmezse bir bardak suya 3 sefer estade esade mezcalin ya hüddam deyip suratına atarsınız.
İkinci işlem ise böyle bir hastanın yanında az bir şey defne yaprağı yakıp hasta üzerine Cin Suresi veya Ayetel kürsi okunur hasta bağırmaya başladığında 3 sefer lailahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin dersiniz ve üflersiniz. Eğer kendine gelmezse sağ elinin bileğine tutarak üskün üskün üskün desturu ya gamisin dersiniz.
Bakın bunlar mecbur kaldığınız anda olacak çünkü bunların bir kısmı doktorluk olursa yaptığınız işlemler boşa sayılır ve hastaya eziyet edersiniz.
NAZAR VARDLR VE HAKTIR
Dördüncü sorunun cevabına gelecek olursak evet nazar vardır ve haktır. Bu konuda bir çok ayet ve hadis mevcuttur.
Eskiden insanlar birbirlerine nazar etmesin diye kapılarına at kafası nazar boncuğu hatta Eskimolarda eski Uygurlarda bir köpeğin dişinin nazara karşı insanları koruduğuna inanılırdı. Bunları uygulamak inancımıza ters olduğu için Allahımız (Celle celaluhu) bize en güzel bir ayeti gönderdi. Kalem süresi 51 ve 52. ayetler ve Ayetel kürsi “Ey Kullarım! Sizi koruyacak olan bu ayetlerdir. Bunları okuyarak Bana sığının.”
Ama bizler ne yapıyoruz kurşun dökmeye devam nazar boncuğu takmaya devam düşünmek lazım Allahın (Celle Celilluhu) ayetlerini bir kenara itiyor ve bir cam parçasına, taşa, kurşuna inanıyoruz. Allah (Celle Celaluhu) korusun bunlar yanlış şeyler bu konuda bir insan nazardan etkilenebilir hatta çok iyi işler yapacak işleri bozulabilir iyi ticaret yapacak ticareti bozulur eviyle karısıyla arası iyidir birden arası bozulur bunların hepsini de nazara yormamak lazım iyi düşünmek lazım.
NAZARDAN KORUNMAK İÇİN
1 bardak suya 1 Ayetel kürsi, 1 Felak, 1 Nas, Kalem Suresi 51-52 okunur içilirse biiznillah şifa olunur.
Ayrıca 7 tane hurma üzerine ya Rahim el Kuddüs ya Cami, 1 Fatiha okunur 7 hurma aynı anda yenilirse biiznillah nazar olmaz.
Bir de kokulu gül üzerine elinin sağ iç tarafını sürüp ya ALLAH ya FETTAH el AZİM el KERİM er RAHİM el KUDRET deyip elini çiçeğe sürer ve onu 10 dakika koklarsa biiznillah şifa olur.
Biz bir defa Kuran’a da inansak, tevrata veya bazı dinlere de inansak önce aklımız var onu kullanacağız. Hangi dine aitsek o din o işleme müsaade ediyor mu, helal mi, haram mı bakmak lazım.
Bir gün bir hocaya gittik hoca sara hastasına “hemen haçları bırak ve kendi idrarını iç” diyor ve hastayı takip ediyoruz hasta ilacını bırakıyor sonunda hastanelik oluyor. Vücut içerisi idrardan dolayı mikrop kapıyor sonra hocaya gittik dedik “senin hastan idrarını içince fena oldu ne yapmak lazım” adamın dediği “ben ona komposto iç ondan sonra idrarını iç dedim adam tuzlama çorbası içmiş ne yapayım” der pişkin pişkin de güler.
Bu konuda inşallah gelecek sayıda tecrübelerimizle edindiğimiz bilgileri aktararak bilinçlendirmeye gayret edeceğiz.
En güzel günler, en güzel saatler, Allah’ın (Celle Celilluhu) rahmeti ve bereketi üzerinize olsun … Amin
Kaynak: Lalegül Dergisi / Salih Memişoğlu
İlgili konuyla Alakalı Başlıklar: