Erbaini İdrisiyye 2. İsmi
Ali ibni Ebf Talib (Kerre mallahu Vechehu) şöyle anlatmıştır: “Hicretin ikinci senesi ramazan ayının on ikinci gününde eshabtan bir cemaat arasında Rasulüllah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem)le beraber Uhud Dağı’nın eteğinde bulunuyorken Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayağa kalkarak insanlara vaaz etti. Daha sonra: “Cibril (Aleyhisselam) bana indirdikleri arasında mele-i aladan (yüksek melek restbet cemaatinden) bir dua indirdi ki ona ‘el-Esmaü’l-erba’un {kırk isim)’ denilir. O bana: ‘Bu isimler senden önce hiçbir peygambere verilmedi ancak yedi nebfye verildi ki onlar da Adem, ldris, Nuh, Eyyub, Yunus, Circis ve Musa (Aleyhimüs’s-salatü vesselam)dır.
işte bu isimlerin bereketiyle Allah onları içine düştükleri ve mübtela kılındıkları belalardan kurtardı. Senin ümmetinden her kim bu isimlerle duada bulunursa bu isimler bereketine muradına nail olur, üzerine bereketler yağar, kendisine güçlü bir yardım, pek yakın ve aşikar bir fetih nasip olur. Bu esma-i ilahiyyenin nurlarıyla amel defterleri ve kendisinin her canibi nurlanır, hayırların kapıları kendisine açılır, kalpler ona meyleder, perçemler ona boyun eğer, yakın uzak, itaatkar ve asf herkes ona itaat eder’ dedi” diye anlattı.
Bu isimleri zikre devam eden kişi asli ve feri bütün alemlerde tasarruf sahibi olur, ifrat ve cem makamlarında sığınak olur, mülk ve melekut alemlerinin birçok maslahatlarına nazır ve alem-i lahutun birçok gizli sırlarına va- kıf olur. Bu kişiye lütfedilecek aha birçok havas vardır ki bunlar sayılamayacak kadar çoktur.
İşin gerçeğine bakılacak olur sa bu mukaddes ve restbet mutahhar isimlerin havassına nisbeten bu yazılanlar pek az bir şey sayılır. Lakin bütün bunlar insanın zahir ve batınının son derece temiz olmasına, inancının güzel olmasına, niyetinin düzgün olmasına, iç aleminin mübarek olmasına ve şerfatın kurallarına riayetkar olunmasına bağlıdır. Gerçekten de edep ve talep makamında bulunan samimi müritlerden bir kısmının bu , ism-i şeriflere devam ederek acayip hallere muttali oldukları ve akılları hayrete düşecek marifetlere vakıf bulundukları müşahede edilmiştir. Fakat aynı mesayiyi harcadıkları halde Allahu Te’ala‘nın şartlarına ve edeplerine riayet etmedikleri için mahrum olanlar da görülmüştür.
Allah-u Te’ala‘dan dileriz ki fal bizleri istikamet makamında sabit bulunmaya muvaffak eylesin ve bu mukaddes isimlerin berekatıyla bizi keramet yurduna varis olanlardan eylesin. Bunu yapmaya Kadir olan ancak O’dur ve en doğru yola salik olup mukaddes makamlara yükselebilmeye fazl-u keremiyle muvaffak kılacak olan da ancak O’dur.
Hasen-i Basrf (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır: “Allah-u Tebarake ve Te’ala idris (Aleyhisselam)ı kavmine gönderdiği zaman onlar arasında sihir çok yaygındı, kendisi onlarla baş edemedi. Nihayet Allah-u Tebarake ve Te’ala ona bu isimleri talim buyurdu. Sonra Allah-u Te’ala ona: “Bu isimleri kavmine açıkça okuma ki, öğrenip de Bana onlarla dua edemesinler, sen bu isimleri kendi içinde gizlice oku” diye vahyetti. O günden sonra idris (Aleyhisselam) bunlarla dua ettiğinde hemen kabul görürdü. Yine bunlarla dua etti de Allah-u Te’ala onu yüksek makama kaldırdı.
Sonra Allah-u Te’ala bu esma-i şerifeyi Musa (Aleyhisselam)a öğretti, kendisi bu isimlerle dua ettiği vakit, ona ne sihir ne de zehir işlemezdi. En sonunda Allah-u Azze ve Celle bu mübarek isimleri Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e talim etti. O da bu duaları yaptığında icabete erişirdi. Ehzab Gazvesi’nde (Hendek Muharebesi’nde) de bunlarla dua etti. (Şihabüddin es-Sühreverdf, Şerhu”/-esmai”l-erba’ın, Yazma Nüsha, Beyazıd Devlet, no: 1256)
Erbaini İdrisiyye 2. (İKİNCİ) İSM-İ ŞERİF:
BU ISM-I ŞERiFiN BAZI HAVASSI:
TÜRKÇE MANASI : “Ey Celali Yüce Olan, ilahlar ilahı! Ey ilah!”
TÜRKÇE OKUNUŞU: Yâ ilâhel-âlihetir-rafîa celâluhû yâ ilâh.
- Bu ism-i şerffin genel hassası şunladır:
a) Mahlukatı teshir (itaatkar kılmak).
b) Geçim darlığını savuşturmak.
c) Haşmet ve yüce makam izhar etmek.
d) Dünyevf ve dfnf isteklere nailiyet.
e) Allah-u Te’ ala’nın Zat’ ına ait kemal-i marifet.
f) Sürekli kalacak olan saltanat ve azamet.
g) Kendisine dua edilen Zat’tan en büyük hazzı elde etmek.
- Bir işin başında amir konumunda olup da insanlar arasında hürmeti ve menzilesi bulunmayan bir kişi, bulundu9u vazifede saygınlı91 ve heybeti olsun istiyorsa, bu ism-i şerifi sabah namazının sünnetiyle farzı arasında 15 kere okur. işte o zaman Allah-u Te’ala kendisine heybet ve vakar ihsan eder, mülkü genişler ve hürmeti kuwetlenir.
- Çok mal sahibi olmak isteyen kişi her gün yatsı namazından sonra do9u cihetine yönelip bu ism-i şerifi 1000 kere okursa Allah-u Te’ala ona bu ism-i şerifin bereketiyle mal-i cezn ve rızk-ı kesfr ihsan eder.
Süleyman ibni Davud (Aleyhimesselam): ·’Ey Rabbim, beni bağışla ve bana benden sonra kimseye laik olmayacak bir mülk bağışla” (Sad Suresi:35) diye dua etti9i zaman bu ism-i şerff kendisine indirildi. Allah-u Te’ala Süleyman (Aleyhisselam)a insanları, cinleri ve şeytanları bu ism-i şerifin bereketiyle müsahhar kıldı.
- Bu ism-i şerffin hassalarından biri de şudur; Allah-u Te’ala beş vakit namazın akabinde bu ism-i şerifi 15 kere okuyanın yüzünü nurlandırır, kendisine heybet ve vakar ilka eder.
- Bu ism-i şerffi küçük bir ka9ıt parçasına yazıp bir mum içerisine koyarak dilinin altına yerleştiren kişi kiminle konuşursa Allah-u Te’ala o kişinin dilini ba9lar, o kişiye karşı hiçbir kötü kelam sarfedemez, bu fiili yapan kişi, karşısındakinin nazarında ne kadar kötü kabul edilse de o kişi ona ancak hayır söyleyebilir.
- Bu ism-i şerffi yeşil bir hurma yapra91 üzerine mürekkeple yazıp sarı????ının içerisine koyan kişiye Allah-u Te’ala makbıJliyet nasip eder ve bu ism-i şerifin bereketiyle düşmanlarına karşı ona yardım eder.
- Bu ism-i şerffi çok zikreden kişi canı, malı ve ailesi hakkında güvencede olur, asla bir kötülük görmez ve kendisini gören her kişi ondan çekinir. Çünkü bu, celalf bir isimdir bu yüzden kamil insanlar bunu istfmal etmelidir, zira kendisinde daha önce fark etmedi9i yeni haller müşahede edecektir. Bu yüzden takvaya (haramlardan sakınmaya) çok riayet etmelidir.
- Bir kişi insanlar nezdinde zelil, fakir, hakir bir durumda ise, bu ism-i şerffi yirmi gün her gün 80 kere ya da yirmi sekiz gün her gün 28 kere okur da üzerine üflerse ve bu kıraatı gizli yapıp halini kimseye fark ettirmezse bu müddet bittiğinde Allah-u Te’ala rızkını genişletir, onu en bol hayat içerisinde yaşatır. Eğer kişi bu kıraata vird üzere ömrü boyunca devam ederse, bu ism-i şerffin hüddamı olan ervah kendisine görünerek, ona hazineleri veya geçim yollarını gösterirler, böylece kendisi için cemi mahlukat nazarında kabul hasıl olur.
- Bir şahsın kalp gözü kör olmuş ise bu ism-i şerffi tenha bir yerde halis bir niyetle tam bir temizlik üzere Allah-u Te’ala’ya teveccüh (yöneliş) içerisinde otuz gün 29 kere, diğer bir rivayete göre her namazın akabinde 70 kere okursa Allah-u Te’ala onun kalbini nurlandırır ve fazl-u keremiyle körlüğünü giderir.
- Bu ism-i şerffi kıraata devam eden kişiye manevf kapılar açılır, insanların içlerinde olan niyetlere vakıf olur ve bilmediği (geçmiş) hadiselerden haber vermeye başlar. Geride zikredilen adet üzere halvete girip bu ism-i şerffi okuyan kişi maksuduna nail olur.
- Bu ism-i şerffi kırk gün boyunca her gün 15.000 kere okuyan kişiye Allah-u Te’ala beldesinin halkının tümünü musahhar kılar, onu onlara muhtaç etmez.
- Malı olmadığı için geçimi dar olan ya da insanlar katında hakir ve ftibarsız bulunan kişi bu ism-i şerifi yirmi gün boyunca her gün sabah namazından sonra (bir rivayet gün içerisinde) 15 kere okur da, üzerine üflerse, her namazın ardında da 15 kere okumayı vird edinirse, bu kişi zengin ve aziz olur, insanlar katında hürmet kazanır. Ondan sonra da bir daha fakir olmaz ve biiznillahi Te’ala göğsü de, kalbi de daralmaz. Lakin okuyan kişinin yakfnf iman makamında kalbi kuwetli ve imanı güçlü biri olması lazımdır ki muradına erişebilsin.
- Yüksek makam sahiplerinden biri, derecesinin olduğundan daha yukarı olmasını; zamanındaki tüm gözde insanların ve eşrafın, kendisinin etrafında dolaşmasını, kendisinden ayrılmamalarını, emirlerini tutup, inad ve kibirleri yüzünden onun hükmünden çıkamamalarını, kalben ve bedenen onu sevmelerini istiyorsa, bu ism-i şerffi on yedi gün boyunca her gün 17.000 kere, bir rivayete göre ise 1000 kere okursa, bu kişi aynı zamanda makam, mevkf, itibar ve kesret-i emval (mal çokluğu) talep ediyorsa Allah-u Te’ala onun dünyevf ve uhrevi bütün isteklerini yerine getirir. Aynı zamanda kendisine sonsuz şeref ve dairnf saadet ihsan edilir. Ama bu kişi ilm-i hakikf ve mearif-i yakfniyye hususundaki manevi derecelere ve alf makamlara talip biri ise o zaman da mükemmel manada hakikate ulaşır, diğer tarikat saliklerinin reisi olur. Tabi ki bütün bunlar takvaya azami derecede riayet sayesinde hasıl olur.
- Bu ism-i şerifi her gün 20 kere okuyanın Allah-u Te’ala rızkını genişletir.
- Bu ismi yirmi gün boyunca her gün 18 defa okuyanın eli bollaşır, insanlar indinde sevimlilik kazanır,
artık onu her gören sevmeye başlar ve fakirlik ondan uzaklaşır. Lakin muradına ermek için niyeti, azmi ve inancı kuwetli olmalıdır. (Allame Şeyh Muhammed et-Tünusf, er-Ravzatü’s-sündüsiyye fi’l-esmai’l-İdrisıyyeti’s-Sühreverdiyye, sh:8-9, Muhammed ibni Hatirüddin, el-Cevahiru’l-hams, sh:205, Şihabüddin es-Sühreverdi, Şerhu’l-esmai’l-erba’in, Yazma Nüsha, Ayasofya, no:377, Ayasofya, no:3358, Yazma Bağışlar, no:2773)
Erbaini İdrisiyye ilgili Konular: