1. Haberler
  2. Ayet ve Hadis
  3. Abdestin Önemi: Manevi Temizlik

Abdestin Önemi: Manevi Temizlik

Bu makalede, Abdestin manevi değeri ve Müslümanların üzerindeki manevi yönünü ele alınmaktadır. Hadisler ışığında, abdesti eksiksiz almanın günahları dökülmesi, ibadete hazırlanması ve imanı güçlendirme üzerindeki etkileri detaylandırılmaktadır. Abdestin her aşamasının manevi bir anlam taşıdığı ve Allah'a yakınlaşma vesilesi olduğu vurgulanarak, ibadet öncesi abdestin eksiksiz alınmasının faziletleri anlatılmaktadır.

Abdestin Önemi: Manevi Temizlik
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Abdest Darlığında Namaz Kılmamak Üzerine

Namaz, Müslümanların Allah’a en derin saygı ve bağlılıkla yöneldiği, huşû ve iç huzuruyla yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu huzurun sağlanması için, insanın namazda kendini meşgul edecek her türlü engeli ortadan kaldırması tavsiye edilmiştir. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de Abdestin Önemi konuda çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur.

Uykusuzluk ve Yorgunluk Hâlinde Namazdan Uzak Durmak

Enes bin Malik (Radıyallahu Anh)’tan rivayet edilen bir hadiste Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا نَعَسَ أَحَدُكُمْ وَهُوَ يُصَلِّي فَلْيَنْصَرِفْ فَلْيَنَمْ حَتَّى يَعْلَمَ مَا يَقُولُ.»

“Sizin biriniz namaz kılarken uyuklamaya başlarsa, hemen namazdan ayrılsın ve ne dediğini bilinceye kadar uyusun.”

Kaynak: Buhârî, Vuzû: 52, no: 209-210, 1/87

Bu hadis, namaz kılarken uykulu bir hâlde olan kişinin, kendini toparlayıp ne söylediğini anlayacak duruma gelene kadar namazdan uzak durması gerektiğini ifade eder. Zira huşû, namazda dikkat ve kalp huzuru gerektirir.

Abdest Darlığında Namaza Durmamak

Ebû Ümâme (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edilen bir hadiste ise Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

عَنْ أَبِي أُمَامَةَ رَضِيَ اللهُ تَعَالَى عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَا يُصَلِّيَنَّ أَحَدُكُمْ وَهُوَ حَاقِنٌ.»

“Sizin biriniz, idrarı birikmiş (abdesti darlanmış) iken namaz kılmasın.”

Kaynak: İbnü Mâce, Tahâret: 114, no:617, 1/202

Bu hadiste, Abdestin Önemi ve abdesti daralmış, yani tuvalet ihtiyacı bulunan kimsenin, bu ihtiyacını giderip namaza öyle başlaması gerektiği belirtilmiştir. Böylece namaz esnasında dikkatinin dağılmasına sebep olacak durumlardan kaçınmış olur.


Abdesti Düzgün Almamanın Kabir Azabına Sebep Oluşu

Namaz, İslam’da en temel ibadetlerden biridir ve bu ibadetin düzgün yapılabilmesi için abdestin eksiksiz ve tam alınması son derece önemlidir. İbnü’l-Cevzî (Rahimehullah)’ın aktardığı kıssada, namaza gereken önemi vermeyen ve abdesti düzgün almayan bir kişinin kabirde karşılaştığı zor durumlardan bahsedilmektedir. Bu kıssa, namazı vaktinde ve doğru şekilde kılmanın önemini bizlere derin bir ibretle hatırlatır.

İbret Veren Bir Kıssa

İbnü’l-Cevzî (Rahimehullah)’ın nakline göre, geçmiş büyüklerden biri yaşadığı bir olayı şöyle anlatmıştır:

“Ben ölen kız kardeşimi gömerken, hiç farkında olmadan içinde para bulunan kesemi mezara düşürmüşüm. Sonradan fark edince, insanların dağıldığı bir sırada mezarına gidip açtığımda kabrinin ateş dolu olduğunu gördüm. Hemen toprağı örtüp üzüntü ve korku içinde annemin yanına döndüm ve: ‘Ey anneciğim! Bana kız kardeşimin amelini anlat, o neler yapardı?’ dedim. O bana: ‘Bunu neden sordun?’ deyince, ben kendisine kabrinin ateşle dolu olduğunu gördüğümü anlattım. Bunun üzerine annem ağlamaya başladı ve dedi ki:

يَا وَلَدِي كَانَتْ أُخْتُكَ تَتَهَاوَنُ بِالصَّلَاةِ وَتُؤَخِّرُهَا عَنْ وَقْتِهَا وَلَا تُصَلِّي بِطَهَارَةٍ كَامِلَةٍ وَكَانَتْ تَنْقُلُ الْحَدِيثَ بَيْنَ الْجِيرَانِ.

‘Yavrum! Senin kız kardeşin namaza karşı gevşek davranır, onu vaktinde kılmazdı. Tam bir abdest almadan namaza durur ve komşular arasında laf taşırdı.’ dedi.”

Kaynaklar: İbnü’l-Cevzi, Tezkiratü üli’l-besair fi ma’rifeti’l-kebair, sh. 42; İbnü Hacer el-Heytemi, ez-Zevâcir an iktirâfi’l-kebâir, 1/196

Namazı Vaktinde ve Düzgün Abdestle Kılmanın Önemi

Bu kıssada, namazın ihmali ve abdestin eksik alınmasının kabirde nasıl bir karşılık bulduğuna dair bir uyarı yapılmaktadır. Namazını vaktinde kılmayan ve Abdestin Önemi, abdesti eksik olan bir kişinin ahirette zor durumda kalabileceği vurgulanmaktadır. Özellikle de namazın ihmali, kişinin Allah’a kulluğunda eksiklik ve ihmalkârlık göstereceğine işaret eder.

Namazı Vaktinde ve Tüm Şartlarına Uygun Şekilde Kılmak

Namaz, bir müminin Allah’a en yakın olduğu anlardan biridir. Bu anın tam bir huşu ile yaşanabilmesi için tüm hazırlıkların eksiksiz yapılması gereklidir. Bu bağlamda İslam alimleri, abdesti tam almak, namazı huşû içinde kılmak ve komşular arasında fitneye sebep olacak sözlerden sakınmak gibi konularda Müslümanları uyarmışlardır.

Sonuç

Bu kıssa, namaza gereken önemi vermenin ve abdesti eksiksiz almanın önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Allah Teâlâ’dan niyazımız, namazlarımızı eksiksiz ve tüm şartlarına uygun şekilde kılmayı bizlere nasip etmesidir.


Abdesti Güzelce Almanın Fazileti

Abdest, İslam’da ibadetlere hazırlık için yapılan önemli bir temizliktir ve güzelce, eksiksiz alınması pek çok manevi fazileti beraberinde getirir. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), abdestin doğru ve tam olarak alınmasının günahlardan arınmaya vesile olacağını bildirmiştir. Ebû Ümâme el-Bâhilî (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edilen hadis-i şerif, bu konudaki derin fazileti gözler önüne sermektedir.

Abdestin Eksiksiz Alınmasının Fazileti Üzerine Bir Hadis

Ebû Ümâme (Radıyallahu Anh)’a dayandırılan bir rivayette şöyle anlatılmaktadır:

“Bir gün Ebû Ümâme el-Bâhilî (Radıyallahu Anh) mescidde bulunuyorken onun yanına girdim ve kendisine şöyle dedim: ‘Ey Ebû Ümâme! Bir adam bana senden nakletti ki; sen Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i hiç şüphesiz şöyle buyururken işitmişsin: ‘Her kim abdest alır, abdestini de tam alırsa, kollarını ve yüzünü yıkar, başına ve kulaklarına mesheder ve ayaklarını yıkarsa, sonra da farz bir namaz kılmaya kalkarsa, Allah o gün kendisi için, (günahlarından) iki ayağının kendisine doğru yürüdüklerini, iki elinin tuttuklarını, iki kulağının duyduklarını, iki gözünün baktıklarını ve içinden geçirdiği bütün kötülükleri bağışlar’.’

Ebû Ümâme (Radıyallahu Anh) ise: ‘Vallahi! Ben bunu Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den defaatle işittim.’ dedi.”

Kaynaklar: Taberâni, el-Mu’cemu’s-Sağir, no: 1099; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no: 22335, 8/298; Nûruddin el-Heysemi, Mecma’u’z-zevâid, no: 1125, 1/516-517

Abdestin Fazileti ile İlgili Dersler

Bu hadisten de anlaşıldığı üzere, Abdestin Önemini, abdestini eksiksiz alan ve ardından farz namazı kılmaya yönelen bir Müslüman, günahlarından arınmaya vesile olacak bir sevap kazanır. Eller, ayaklar, gözler, kulaklar ve hatta kalp temizlenerek günahlardan arındırılır.

  1. Abdesti Tam Almanın Önemi: Abdestin eksiksiz ve sünnete uygun şekilde alınması, bir Müslümanın manevi arınmasına ve Allah katında günahlarının bağışlanmasına vesile olur.
  2. Huşû ve Samimiyet: Abdestin bilinçli bir şekilde, huşû ile alınması, ibadetlere hazırlığın ruhunu tamamlar ve ibadetin manevi değerini artırır.

Sonuç

Abdest, hem beden hem de ruh temizliğinin bir sembolüdür. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in öğrettiği şekilde abdestini güzelce alan bir Müslüman, günahlarından temizlenerek Allah’a yönelir. Bu hadisten öğrendiğimiz üzere, abdest ve namazla Allah’ın rahmetine ve bağışına ulaşmak için her namaz öncesinde abdestimizi eksiksiz alarak ibadetlerimize en iyi şekilde hazırlanmamız gerekmektedir.


Abdestin İmanın Yarısı Oluşu Hakkında Hadis ve Açıklama

Ebû Mâlik el-Eş’arî (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

عَنْ أَبِي مَالِكِ الْأَشْعَرِي رَضِيَ اللهُ تَعَالَى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اَلطُّهُورُ شَطْرُ الْإِيمَانِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلَأُ الْمِيزَانَ، سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ تَمْلَانِ مَا بَيْنَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالصَّلَاةُ نُورٌ، وَالصَّدَقَةُ بُرْهَانٌ، وَالصَّبْرُ ضِيَاءٌ، وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ، وَكُلُّ النَّاسِ يَغْدُوا فَبَائِعٌ نَفْسَهُ فَمُعْتِقُهَا أَوْ مُوبِقُهَا.»

Türkçe Anlamı:
“Abdest, imanın yarısıdır. ‘Elhamdülillâh‘ demenin sevabı mizanı doldurur. ‘Sübhânallâh ve Elhamdülillâh‘ diye zikretmek ise gökle yer arasını (sevapla) doldurur. Namaz bir nurdur; sadaka bir delildir; sabır bir ışık (aydınlık)tır; Kur’ân, ya senin lehine ya da aleyhine bir delildir. Her insan, sabah kalkıp kendi nefsini satar; ya onu özgürlüğe kavuşturur ya da onu helake sürükler.”
(Müslim, Tahâret, 1)

Hadisin Açıklaması

Bu hadis-i şerif, İslam’da temizliğin (abdestin) ve zikrin, müminin imanındaki önemini vurgulamaktadır. İşte hadisin detaylarıyla verdiği mesajlar:

  1. Abdestin İmandaki Yeri
    Abdest, müminin manevi temizliğini sağlar ve ibadete hazırlık niteliği taşır. Bu temizlik, imanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir ve İslam’ın saf ve temiz yaşama ilkesini temsil eder.
  2. Zikir ve Tevhid
    “Elhamdülillâh” diyerek Allah’a şükretmek, kişinin mizanını (sevap terazisini) doldurur. “Sübhânallâh ve Elhamdülillâh” diyerek Allah’ı anmak ise gökle yer arasını sevapla doldurur. Bu zikirler, Allah’ın büyüklüğünü, eşsizliğini ve her türlü eksiklikten uzak olduğunu hatırlatır.
  3. Namaz, Nur Kaynağıdır
    Namaz, müminin hem bu dünyada hem de ahirette önünü aydınlatan bir nurdur. Namazın ruhu besleyen, kişiyi arındıran ve manevi bağlarını güçlendiren bir ibadet olduğu ifade edilmektedir.
  4. Sadaka, Müminin Samimiyetinin Delilidir
    Sadaka, kişinin Allah’a olan samimiyetinin ve cömertliğinin bir göstergesidir. Bu amelin, müminin imanını destekleyen bir şahitlik olduğu belirtilir.
  5. Sabır, Hayatın Aydınlığıdır
    Sabır, zorluklara dayanma gücüdür ve müminin kararlılığını gösterir. Sabır, insanın hayat yolculuğunda karşılaştığı zorlukları aşmasını sağlayan manevi bir ışıktır.
  6. Kur’an’ın Lehte veya Aleyhte Delil Olması
    Kur’an, müminin hem dünya hem ahiret hayatında ona yol gösteren bir kılavuzdur. Ancak, Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyup uymama durumuna göre kişi için ya lehine ya da aleyhine bir delil olur.

Hadisten Çıkartılacak Dersler

  • Abdestin önemi ve iman ile bağlantısı,
  • Zikir ve şükrün manevi sevaplarının büyüklüğü,
  • Namaz, sadaka, sabır gibi ibadetlerin müminin ruhsal hayatındaki önemi,
  • Kur’an’ın rehberliği ile hayatı doğru şekilde şekillendirme gereği.

Bu hadiste yer alan öğütler, İslam’ın insan hayatını nasıl şekillendirdiğini ve ibadetlerin bireyin imanındaki yerini açıkça gösterir. Müminlerin bu öğütlere göre yaşamlarını düzenlemesi, onları daha manevi bir hayatın içerisine taşır.


Abdestin Önemi ve Manevi Yönü

Abdest, sadece bedenin değil, ruhun da temizliğine işaret eden bir ibadettir. Allah-u Teâlâ, kulun bedenini namazla kendisine yönlendirmekte ve dünyevî kirlerden uzak tutarak manevi bir saflaşmaya çağırmaktadır. Namazın sırları ve manevi derinliği, kulun Allah’a yönelişinde ve ibadetini hakkıyla yerine getirmesinde büyük rol oynar. Namazın her şartı, rüknü (temel unsuru), sünnet ve adabı manevi anlamlar taşır; bu, namazda ilahi akımlara ulaşma gayretinin bir parçasıdır.

Abdestin Her Aşamasındaki Manevi Sırlar

Namazın şartlarından biri olan abdestin her bir farz, sünnet ve adabında, kulun ruhsal hazırlığını ve manevi temizliğini sağlayan sırlar bulunur:

  1. Ellerin Yıkanması
    Ellerin yıkanması, kulun günahların kiri ve dünyevi necâsetlerden arınmasına işaret eder. Bu yıkama, aynı zamanda kalbin kötü sıfatlardan temizlenmesini simgeler. Eller, insanın en çok kullandığı organlardan biridir ve günahların işlendiği araçlardan biridir. Ellerini yıkamak, manevi olarak da bir arınma niyetini yansıtır.
  2. Elbise Temizliği
    Allah-u Teâlâ’nın, Rasûlüllah’a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hitaben, “Elbiselerini temizle” (Müddessir Suresi: 4) buyurması, kalbin temiz tutulması gerektiğine dair manevi bir işarettir. Elbiselerin temizliği, aynı zamanda dış görünüşün ve iç âlemin saflığına özen göstermeyi ifade eder.
  3. Yüzün Yıkanması
    Yüz, insanın bakış yönünü temsil eder. Yüzün yıkanması, kulun dikkatini dünya sevgisinin karanlığından temizlemeye işaret eder. Dünya sevgisi, bütün hataların başı sayılır. Bu nedenle, yüzün yıkanması, kalbi dünyevi hırslardan uzaklaştırıp ilahi yakınlığa yönlendirmeyi temsil eder.
  4. Kıbleye Yönelmek
    Namazın bir şartı olan kıbleye yönelmek, Allah’a yönelme arzusunun sembolüdür. Bu fiil, dünya sevgisinden ve dünyevi şeylerden yüz çevirip Allah’a yönelme anlamına gelir. Kıbleye dönmek, manevi yakınlık (kurbet) ve içten yakarış (münacât) ile Allah’a yaklaşma çabasıdır.

Abdestin Manevi Hazırlık ve Ruhsal Temizlik İşlevi

Abdest, kulun namazı hakkıyla kılmaya hazırlanmasına yardımcı olan manevi bir temizliktir. Abdestin her aşaması, kulun ruhsal dünyasını arındırıp Allah’a ibadet etmeye yönelik temiz ve saf bir hale gelmesini sağlar.


Mahşerde Abdestin ve İbadetlerin Hesabı

Bu hadis, kıyamet gününde, insanların mallarını nasıl kazandıkları ve harcadıklarına göre hesaba çekileceğini ve ibadetlerinde eksiklik olup olmadığının sorgulanacağını ifade eder. Özellikle namaz, rükû, secde ve abdest gibi ibadetlerin gereği gibi yapılıp yapılmadığı, bu sorgulamanın bir parçasıdır.

Hadisin Arapça Metni

مَالًا مِنْ حَلَالٍ وَأَنْفَقَهُ فِي حَلَالٍ، فَيُقَالُ لَهُ: قِفْ لَعَلَّكَ فَرَّطْتَ فِي هذَا فِي شَيْءٍ مِمَّا فُرِضَ عَلَيْكَ مِنْ صَلَاةٍ لَمْ تُصَلِّهَا لِوَقْتِهَا أَوْ فَرَّطْتَ فِي رُكُوعِهَا وَسُجُودِهَا وَوُضُوئِهَا ، فَيَقُولُ : لَا يَا رَبِّ كَسَبْتُ مِنْ حَلَالٍ وَأَنْفَقْتُ فِي حَلَالٍ وَلَمْ أُضَيّعْ شَيْئًا مِمَّا فَرَضْتَ، فَيُقَالُ: لَعَلَّكَ اخْتَلْتَ فِي هَذَا الْمَالِ فِي شَيْءٍ مِنْ مَرْكَبِ أَوْ ثَوْبِ بَاهَيْتَ بِهِ، فَقَالَ: لَا يَا رَبِّ لَمْ أَخْتَلْ وَلَمْ أَبَاهِ فِي شَيْءٍ، فَيُقَالُ: لَعَلَّكَ مَنَعْتَ حَقَّ أَحَدٍ أَمَرْتُكَ أَنْ تُعْطِيَهُ مِنْ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ، فَيَقُولُ: لَا يَا رَبِّ كَسَبْتُ مِنْ حَلَالٍ وَأَنْفَقْتُ فِي حَلَالٍ وَلَمْ أُضَيْعُ شَيْئًا مِمَّا فَرَضْتَ عَلَيَّ وَلَمْ أَخْتَلْ وَلَمْ أُبَاهِ وَلَمْ أُضَيْعُ حَقَّ أَحَدٍ أَمَرْتَنِي أَنْ أُعْطِيَهُ، قَالَ: فَجِيءَ بِأُولَئِكَ فَيُخَاصِمُونَهُ فَيَقُولُونَ: يَا رَبِّ أَعْطَيْتَهُ وَجَعَلْتَهُ بَيْنَ أَظْهُرِنَا وَأَمَرْتَهُ أَنْ يُعْطِيَنَا فَإِنَّهُ أَعْطَانَا وَمَا ضَيْعَ شَيْئًا مِنَ الْفَرَائِضِ وَلَمْ يَخْتَلْ فِي شَيْءٍ ، فَيُقَالُ: قِفِ الْآنَ هَاتِ شُكُرَ نِعْمَةٍ أَنْعَمْتُهَا عَلَيْكَ فِي أَكْلَةٍ أَوْ شَرْبَةٍ أَوْ لَذَّةٍ فَلَا يَزَالُ يُسْأَلُ.»

Hadisin Anlamı

“Haramdan mal yığıp, haram yola harcayan bir kişi, kıyamet günü getirilir ve ‘Bunu ateşe götürün’ buyrulur. Helâl kazançtan mal toplayıp helal yola harcayan kişi getirilir ve kendisine şöyle denir:
‘Dur bakalım! Belki de bu mal konusunda üzerine farz edilen şeylerden bazısını eksik yapmış olabilirsin. Belki bir namazı vaktinde kılmamış, yahut rükû, secde ve abdestinde noksanlık yapmışsındır.’
O kişi, ‘Hayır, ya Rabbi! Helalden kazandım, helale harcadım ve Senin farzlarından hiçbir şey zayi etmedim’ diye cevap verir.”

Bu kişi, yaptığı her işte Allah’ın emirlerine uyduğunu, kazancını helal yoldan sağladığını ve yine helal şekilde harcadığını ifade etmektedir. Ancak, kişinin ibadetlerindeki özenine dair başka detaylar da sorguya dahil edilmiştir. Namazın vakti, abdestin gereği gibi alınması ve namazın rükû ile secdelerinin eksiksiz yapılması gibi ibadetlerin, Allah katında önemli olduğunu anlıyoruz.

Hadisin Mesajı

Bu hadis, ibadetlerin maddi kazanımlarla birlikte nasıl yapıldığının da Allah tarafından sorgulanacağını, özellikle namazın her bir şartının ve hazırlık safhasının (abdest, rükû, secde gibi) önemini vurgulamaktadır. Kişinin ibadetlerinde eksiklik yapmadığını düşünmesi, ibadetlerin tam ve gereği gibi yapılmasını kapsar. Bu nedenle, her bir ibadet sadece farz değil, sünnet ve edep açısından da eksiksiz bir şekilde yerine getirilmelidir.

Mahşerde Abdestin Hesabı Üzerine Düşündüren Noktalar

  1. İbadetlerde Tamlık: Namazın eksiksiz yerine getirilmesi, sadece vakit açısından değil, rükû, secde ve abdestin de hakkıyla yapılması demektir. Kıyamet günü bu ibadetlerdeki eksiklikler sorgulanır.
  2. Helal Kazanç ve Harcama: Helal kazanç ve harcamanın önemi büyüktür; bu, kişinin Allah katında savunma yapabilmesine olanak tanır. Ancak bu yeterli değildir; ibadetlerde gösterilen özenin de hesabı sorulacaktır.
  3. Şükür Sorumluluğu: Her nimet için ayrı bir şükür gereklidir. İnsanlar, sahip oldukları en basit nimetten en büyük nimete kadar şükretmekle yükümlüdür. Mahşerde, yediği bir lokma veya aldığı bir nefes için dahi hesap verilecektir.

Bu hadis-i şerif, ibadetlere eksiksiz ve özenle yaklaşmayı, kazancın helal yoldan sağlanmasını ve hayatın her aşamasında şükür bilincinde olmayı teşvik etmektedir.

Abdestin önemi ve İslamda Temizlik

İç ve Dış Bağlantılar

2
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Abdestin Önemi: Manevi Temizlik
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

BİLGİŞAH ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!