CUMA GÜNÜ DUALARIN KABUL SAATİ
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre bir kere Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) cuma gününden bahsetmiş ve: “Onda az bir zaman dilimi vardır ki Müslüman bir kul namaz kılarken ona denk gelir de Allah-u Te’ala’dan bir şey isterse mutlaka ona onu verir.” buyurmuştur.
(Müslim, es-Sahih, el-Cumu ‘a:4, rakam:852, 2/583; el-Buharı, es-Sahih, el-Cumu ‘a:35, rakam:935, 2/13,· Ebu Davud, es-Sünen, rakam:1046; et-Tirmizi, es-Sünen, rakam:491; en-Nesai, es-Siinen, rakam:1430; İbnüMace, es-Sünen, rakam:1137)
Birinci Mesele:
Cuma Günü Kabul Saati Hangi Vakittir?
1) İmamın hutbe okumak için minbere otunnası ile cuma namazının bitişi arasındaki vakitte az bir zaman dilimidir. Nitekim Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu Anh)dan rivayet edilen bir hadıs-i, şerifte Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“O ( dua edenin mutlaka kabul edileceği saati), imamın (hutbe okumak için minbere) oturması ile o (cuma) namazın(ın) bitişi arasında(geçen vakitte bulunan az bir zamanda)dır.”
(Müslim, es-Sahfh, el-Cumu ‘a: 4, rakam:853, 2/584)
Ancak şu bilinsin ki kabul saati imamın hutbeye çıkışından namaz bitinceye kadar geçen yanın saatlik zaman diliminin tamamı değildir. Zira Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu saatten bahsederken:
O vaktin çok az olduğunu ifade etmek üzere eliyle işaret etmiştir.
(el-Buharı, es-Sahfh, el-Cumu ‘a:35, rakam:935, 2/13)
Dolayısıyla dilden dua yapılamayan o hutbe saatinde kişi kalbinde bir niyet tutup onu, o vaktin tamamında hazır bulundurmalı ve asla gaflet etmemelidir ki o çok az olan hassas ana, kalbi duasını denk getirebilsin de peşınen kabul eserini görebilsin.
İmam-ı Cezeri (Rahimehullah) cumanın kabul saatini beyan sadedinde en ümitli vaktin, imamın hutbeye oturmasıyla namazın bitmesi arasında, özellikle de kamet getirilmesinden itibaren namazdan selam verilmesine kadar geçen zaman diliminde olduğu hususunda önemli bir tespitte bulunmuştur.
İmam-ı Nevevi (Rahimehullah) bu kavli en doğru görüş olarak beyan etmiştir.
(el-Cezeri, el-Hısnü ‘l-hasin, sh:68, 70; en-Nevevı, el-Minhac Şerhu Müslim, 6/140-141; el-Mecmu’ Şerhu ‘l-Mühezzeb, 4/426)
İbni Hacer (Rahimehullah) bu konuda şunları söylemiştir: “İmam-ı Beyhaki, İbnü’l-Arabi, Kurtubi ve Nevevi (Rahimehümullah) gibi birçok ulema da bu göıüşü tercih etmişlerdir.
Cuma günü kabul saatinin hangi vakit olduğu hakkında ulemadan gelen kırk iki kavil (söz) vardır. Bunların haricinde bir de bu vaktin imamın Fatiha’yı okumasına hasredilişi (onunla sınırlandırılması) hususunda arkadaşım Şemsüddin el-Cezeri‘nin görüşü vardır ki ‘el-Hısnü ‘l-hasin‘ isimli eserinden naklen benim de bunu rivayet etmeme izin vermiştir.
Ancak burada beni sıkıntıya sokan husus insanın kendi isteğini kalbinde hazır edip bunu düşünürken, imamın kıraatini dinleyemeyecek olmasıdır.” (İbnü Hacer, Fethu ‘l-Bari 21421)
İbni Hacer (Rahimehullah) kendi dönemindeki insanların kalp huzurunu temine çalıştıklarını bildiği için böyle demiştir ama günümüz insanının akıllarının, zaten imamın ne okuduğunda olmadığını bilecek olsaydı herhalde o zaman “Namaz harici fuzuli’, hatta günah şeyler düşüneceğinize bari hayırlı bir ınuradınızı düşünün.” diye görüş beyan ederdi.
2) Cuma günündeki kabul saati diğer bir kuvvetli kavle göre güneş batmasının hemen öncesinde bulunan vakitte aranmalıdır.
Nitekim Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh)dan rivayet olunduğuna göre kendisi Abdullah ibni Selam (Radıyallahu Anh)a o anın hangi vakit olduğunu sorduğunda: “Cuma gününün son saatidir.” cevabını alınca Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) şerhinde bulunduğumuz bu hadis-i şerifi okuyarak: “(Kerahet vakti olduğu için) o saatte namaz kılınmaz. Oysa Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Bir kimse o saatte namaz kılarken Allah-u Te’ala’dan bir şey isterse mutlaka ona onu verir.’ buyuruyor. Hal böyleyken kabul saati nasıl cuma gününün son vaktinde olur?” diye sordu.
Bunun üzerine Abdullah ibni Selam (Radıyallahu Anh):
“Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Her kim namazı beklemek üzere bir mecliste oturursa o kişi namazı kılıncaya kadar ( orada kaç saat oturursa otursun abdestini bozmadıkça ve kimseye eziyet etmedikçe) namazda ( sayılmakta )dır.’ buyurmadı mı?” deyince Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) : “Evet.” dedi.
O zaman Abdullah ibni Selam (Radıyallahu Anh) da: “İşte o budur. (İkindiyi kıldıktan sonra oturduğu yerden kalkmayıp akşam namazını kılmayı beklerken dua eden de kabul saatine namaz kılarken rastlamış sayılır.)” diye cevap verdi. (Ebu Davud, es-Sünen, rakam:1048, 1/404; el-Malik, el-Muvatta, rakam:241)
Bu görüş de ulema arasında tercih edilmiştir.
Zaten bu hadıs-i şerifin diğer bazı rivayetlerinde duanın namazda yapılma şartı yoktur.
Nitekim Ahmed ibni Hanbel, İshak ibni Rahuyeh, Malikilerden İbni Abdi’l-Berr ve Tartuşi, kendi döneminde Şafi ‘ılerin şeyhi kabul edilen İbni Zemlekani (Rahimehümullah) da bu görüşü tercih etmişlerdir.
(İbnü Hacer, Fethu ‘l-Bari 2/421)
“Cuma günü on iki saattir, (onda bulunan kabul saatinde) Allah-u Azze ve Celle’den bir şey isteyen bir Müslüman kul bulunursa Allah-u Azze ve Celle mutlaka ona (istediğini) verir. Artık siz o saati ikindiden sonraki son saatte arayın.” buyurmuştur ki bu da ikinci kavli tercih ettirmektedir. (Ebu Davud, es-Sünen, es-Salat:21 O, rakam: 1050, 1/405)
Üçüncü Mesele:
Cuma Günü Yapıldığında Mutlaka Kabul Olunacak Dualar
1) Cabir ibni Abdillah (Radıyallahu Anh)dan rivayet edildiğine göre şu dua Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e arz edildiğinde:
“Eğer cuma gününden bir saatte (özellikle güneşin batmasına yakın olduğu dakikalar veya imamın minbere çıkışından namazın bitişine kadar olan zaman dilimi gibi gizlenen kabul saatinde) doğu ile batı arasında bulunan herhangi bir şey hakkında ( dua veya beddua mahiyetinde) bu dua ile Allah-u Te’ala’ya yalvarılacak olsa, elbette sahibi için icabet olunur ( duası kabul edilir. O dua da):
‘Senden başka hiçbir ilah yoktur. Ey çok acıyan, ey bolca lutfeden! Ey göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı! Ey celal ve ikram sahibi! (Şu muradımı ihsan eyle).’ (duasıdır).” (el-Hatıb, Tarıhu Bağdad, rakam: 1780, 4/115; es-Süyuti, Ctimi ‘u ‘l-ehadfs, rakam: 19022)
2) Cuma günü ikindi namazından sonra tenha bir mahalde 17 kere Ayete’l-Kürsı okuyan kişiyi bir hal kaplar, işte o hal içe- risindeyken hangi duayı etse Allah-u Te’ala‘nın izniyle kabul olur.
(Şibabüddın eş-Şerci, el-Fevaid fi ‘s-sılati ve ‘l- ‘avaid, sh: 7)
3) Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretleri “Ya Allah! Ya Rahman!” zikrine cuma günleri ikindiden sonra devam edilmesini tavsiye ederdi.
Cuma günü kabul saati ki Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun az bir zaman olduğunu eliyle işaret buyurarak bildirmiştir.
İşte o an ikindi akşam arasında, güneş batmaya yakın vakitlerde gizlenmiştir. İkindiyi camide cemaatle kılarsanız, camiden çıkmamak ve akşamı camide beklemek ıcab eder. Hanımlar da evlerinde seccade üzerinde ikindiyi kılıp oturup zikrederler.
Fakat ikindi akşam arası bazı mevsimlerde çok uzun olduğundan zor olmasın diye ikindi namazı asr-ı sanı girdikten sonraki müstehab vakit olan akşama 1 saat 1 çeyrek kala kılınır.
Namazdan sonra adet edinilen tesbihler ve virtler okunur, peşine namazın kılındığı yerde oturulup hiç dünya kelamı konuşulmadan akşam ezanına kadar:
“Ya Allah! Ya Rahman!” diye zikredilir.
Mühim olan kalbinizin Mevla Te’ala‘da olmasıdır ve isteğinizin kalbinizde hazır bulunmasıdır.
O halde huzuru temine gayret edin, çünkü kabul saati, o saatten sonraki zaman dilimlerinden birinde vurup geçecektir.
Yüce Rabbimiz hepimize o vakte isabeti ve en mühim hacet- le dua yapabilmeyi her cuma gününde nasib eylesin. Amin!
CUMA GÜNÜ DUA ZİKİRLERİ CÜBBELİ AHMET HOCA
CUMA GÜNÜ İLE İLGİLİ KONULAR: