SALAVAT-I KÜBRA
Imam-ı Cüneyd ( Radıyallahu Anh) dan nakledilen şerhe göre; Abdullah ibni Abbas (Radıyallahu Anhuma) şöyle demiştir:
Peygamber ( Sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün Medıne mescidinde oturuyorken, Cibril (Aleyhisselam) yanına gelerek:
“Ya Muhammed! Rabbin sana selam söylüyor, seni tahiyye ve ikram ile tahsis buyuruyor.
Şüphesiz ben sana O ‘nun katından bir hediye getirdim ki, onu senden evvel kimseye hediye etmedi, senden sonra da kimseye hediye etmeyecek.
İşte o, salevat-ı kübra ( en büyük salatlar)dır.
Ey Muhammed! Kinı bu salevatı okursa Allah-u Te’ala ondan yetmişbin çeşit belayı defeder ve onu kıyamet gününün şiddetlerinden kurtarır” dedi.
O zaman ben: “Ey kardeşiın! Ey Cibril! Bu nimetler, bu salevatı okuyan kinıseye verilecek mi?” deyince oda :
“Ömründe üç kere okuyana dahi Allah-u Te’ala Tevrat’ ı, İncil’i, Zebur’ u, ve Furkan’ı okuyan kimsenin sevabını verir.
lbrahim Halil, Môsa Kelim ve Isa Rô.hullahi’I-Emin hakkı için bu böyledir” dedi.
O zaman Rasfilüllah (Sallallahu aleyhi ve sellem): “Ey kardeşim, Ey Cibril! İşte bütün bunlar, bu salevatı okuyana mı aittir” diye sorunca o:
“Muhakkak Allah-u Te’ala öyle bir melek yaratmıştır ki onun seksenbin kanadı vardır, herbir kanatta onun yetmişbin tüyü vardır.
Onun yetmişbin başı vardır ki her başta yetmişbin ağız, her ağızda da yetnıişbin dili vardır.
Her lisan Allah-u Te’ala‘ya hamd ve tesbihte bulunur ve tesbihinde: ‘O Allah’ın nasıl olduğunu Kendisinden başka kimsenin bilen1eyeceği Zatı tesbih ederim’ der. Şüphesiz ki Bari Celle Şanühfi o meleğe tecellı eder, o da Allah-u Te’ala ya secdeye kapanır.
Allah-u Te’ala ona:
”Başını kaldır, muhakkak Ben seni Habibin Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)e bu salevatı okuyan kimseyi her afet ve nıusıbetten korunnanla görevlendirdin.” buyurur.
O zaman ben: “Bütün bu müjdeler, bu sal ev atı oku yana ıru aittir?” dediğimde Cibril (Aleylıisselam):
“Evet ya Muhammed!” dedi.
(Abdurrahim Yusuf, es-Salevatü. l-kübra, 10-12)
Salavat-ı Kübra ve Faziletleri
Salihlerin birinden nakledildiğine göre; bu salatın ilginç bir kıssası vardır.
Buna göre kebair günahların en bü- yüklerinden birini işlemiş olan bir kadın vicdanen rahatsız olarak, o günahı işlediği beldede duramamış, başka bir şehire girmek zorunda kalmış, sonra Şeyh Cüneyd’ e giderek ona yaptığı günahı anlatmış ve bir tevbesi olup olmayacağını sormuş.
Şeyh Cüneyd ( Kuddise Sirruhı1) ona: ”Tabi senin tevben kabul olur” den1iş. Sonra ona tevbe etmesini en1retn1iş ve tevbesinde sebat edeceğine dair ondan ahd-ü misak almış.
O kadın en güzel bir tevbeyle Allaho Te’ala’ ya rucfi edince, o ona bu salevatkübrayı öğretmiş ve her cuma gecesi bu salatı okumasını emretmiş. O da yedi cuma bu salatı okurnuş.
Son cuma okuduktan sonra vefat ederek Allah-u Te’ala ‘nın rahnıetine intikal etmiş.
Onu gömmelerinin ardından ço.k zaman geçmeden Şeyh Cüneyd oğluna gitmiş ve annesinin (günahının onu da alakadar eden bir konu olması hasebiyle çocuğun yapınası gereken bir vazife bulunduğu için annesinin günahını ve) tevbesini haber vermış.
Bu durun1u öğrenmekten çok rahatsız olan oğlu mana aleminde annesini büyük bir tahtın üzerinde uyur vaziyette görmüş. Yanında yetmiş hizmetçi varmış.
O delikanlı bu büyük nimeti görünce ona: “Ey anneciğim! Sen bu kadar büyük günah yapmışken bu yüksek mertebeye nasıl nail oldun?” demiş.
O da ona: “Oğlum! Ben Allah-u Te’ala‘ya tevbe ettim. Bu kavuştuğum derece ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve sellem)e okuduğum salevat-ı kü9ra bereketiyledir” demiş.
Çocuk annesine: “Ey anneciğim! Sen ne okuyordun?” demiş. Annesi de:
“Evladım! Şeyh Cüneyd bana bu salatı öğretti, ben de onun bereketiyle bu büyük nimete erdim sen ona git ki sana Rasulüllah (Sallallahu aleyhi ve sellem)e yapacağın bu salatları öğretsin” demiş.
Çocuk Şeyh Cüneyd’ e vardığında ondan da tevbe sözü alınış ve bu salevat-ı kübrayı talim etmiş.
Ulenıanın beyanına göre; şüphesiz ki Allah-u Te’ala bu salevat ile salat yapana, hiçbir göz görmedik, hiçbir kulak işitmedik ve hiçbir beşerin hatırından geçmedik nimetler verecektir.
Herhangi bir kul ömründe onbeş kere bu salevatı okursa kıyamet günü olduğu zaman yüzü dolunay gibi olur ve onun çok büyük bir derecesi olur.
(Abdurrahinz Yusuf,es-Salevatü ‘l-kübra 12-17)
Ayrıca bu salevatı okuyanlar, Rasfilüllfilı (Sallallahu aleyhi ve sellem) e yüz on milyon salat-ü selam okumuş olurlar.
Salevât-ı Kübrâ Türkçe Okunuşu:
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel mürselîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidennebiyyîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidessâdiqîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyiderrâkiîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyides-sâcidîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel-qâidîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel-qâimîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel-musallîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidezzâkirîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyideşşâhidîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel-evvelîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel-âhirîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ rasûlallâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ nebiyyallâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ habîballâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men ekramehullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men azzamehullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men şerrafehullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men azherahullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ menihtârahullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men savverahullâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ men abedallâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ hayra halqillâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ hâteme rusulillâh.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ sultânel enbiyâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ burhânel asfiyâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ mustafâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ muallâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ müctebâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ müzekkî.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ mekkiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ medeniyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ arabiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ quraşiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ hâşimiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ ebtahıyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ zemzemiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ tihâmiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ ümmiyy.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyide veledi âdem.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ Ahmed.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ Muhammed.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ tâhâ.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ yâsîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ müddessir.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ sâhibel kevser.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ şâfia yevmil mahşer.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ sâhibettâc.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ sâhibel mi’râc.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel evvelîne vel âhirîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel muhsinîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidel kevneyni vesseqaleyyn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ sâhibenna’leyyn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ seyyidî yâ rasûlallâhi yâ hâtemel enbiyâi vel mürselîn.
Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ nebiyyallâhi yevmeddîn.
Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yesıfûn. Ve selâmun alel mürselîn. Velhamdülillâhi rabbil âlemîn.
Salevât-ı Kübrâ Türkçe Anlamı:
Ey Mürsel’lerin (Gönderilenlerin)Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Nebî (Peygamber)lerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Sıddıkların Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Rukû‘ Edenlerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Secde Edenlerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Ka‘deye Oturanların Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Kıyamda Duranların Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Namaz Kılanların Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Zikredenlerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Şâhitlerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Evvelkilerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Sonrakilerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allah’ın Rasûlü! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allah’ın Nebîsi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın Habîbi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisine ikram ettiği Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisini büyük tuttuğu Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisine şeref verdiği Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisini galip kıldığı Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisini seçtiği Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın kendisine üstün sûret (ve sîret) verdiği Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’a (gerçek mânâda) ibâdet eden Zat! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın Mahlûkatının En Hayırlısı! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Allâh’ın Rasüllerinin Sonuncusu! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Enbiyânın Sultânı! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Esfiyânın Burhânı! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Mustafâ! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Mu‘allâ (son derece üstün kılınmış zat)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Müctebâ (seçkin kılınmış zat)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Müzekkî (Ümmetini günahlardan temizleyen)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Mekkî (Mekkeli)! Birmilyon salât ve birmilyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Medenî (Medîneli)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Arabî (Arab kavmine mensub)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Kuraşî (Kureyş kabilesine mensub)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Hâşimî (Hâşim oğullarına mensub)! Birmilyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Ebtahî (Mekke’de bulunan Ebtah vâdisinde konaklayan)!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Zemzemi (Zemzemle büyüyen)!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Tihâmî (Mekke’nin bağlı bulunduğu Tihâme bölgesinin sâkini)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Ümmî (Okuma yazma bilmediği halde bütün ilimleri Rabbinden öğrenen)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Âdemoğullarının Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Ahmed! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Muhammed! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Tâhâ! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Yâsîn! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Müddessir (İlk vahiy geldiğinde yakalandığı sıtma nedeniyle örtülere bürünen)! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Kevser ırmağının sahibi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Mahşer gününün Şefaatçisi!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Tâc sahibi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Mi‘râc sahibi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi! Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Muhsin (Allâh-u Te‘âlâ’yı görür gibi ibâdet eden)lerin Efendisi!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Kevneyn ve Sekaleynin (iki cihanın ve insü cânnın) Efendisi!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Na‘leyn (iki mübarek takunya) Sahibi!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
Ey Efendim!
Ey Allah’ın Rasûlü!
Ey Nebilerin ve Rasüllerin sonuncusu!
Ey cezâ gününde (şefaat makamına erdirilen) Allah’ın Peygamberi!
Bir milyon salât ve bir milyon selâm senin üzerine olsun.
İzzet sahibi Rabbini, onların vasfettikleri şeylerden (müşriklerin yanlış nitelemelerinden) tenzih ederim.
Salevât-ı Kübrâ Dinle:
Salavat İlgili Konular: