Zor zamanlarda ve günümüzde olduğu gibi bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu dönemlerde belalardan korunmak için ulema tarafından iki hacet namazı kılmak tavsiye edilmiştir.
Zira bu namazların akabinde yapılan duanın kabul eserinin süratle ortaya çıktığı, hadis-i şerifleri rivayet eden bütün raviler tarafından tecrübe edilmiş ve bize böylece nakledilmiştir.
Birinci Namaz: Yüzlerce Muhaddis ve Alimin Tecrübe Edip Tesirini Hak Bulduğu Bir Hacet Namazı
Taşköprizade Isamüddin Efendi (Rahimehullah: “(Büyük müctehid İmam-ı Muhammed (Rahimehullah )’ın telif ettiği) ‘el-Cami’u ‘s-sağir‘ isimli eserin İmâm–ı Kazihan ve İmâm–ı Timurtaşi (Rahimehullah )a ait şerhlerinde zikredildiğine göre; vebanın defi hususunda tesirli olduğu anlaşılan hususlardan biri de hacet namazı kılmaktır ki o hacet namazı da İbnü Mes’ôd (Radıyallahu Anh’dan rivayet edilen şu namazdır.” dedikten sonra aşağıda zikredilen özel hacet namazını nakletmiştir.

(‘Isamüddin Taşköprızade, Risaletü ‘ş-şifa li-edvai ‘l-veba, slı:86)
İşte o hacet namazı aşağıda zikredilen hadis-i şerifte belirtilen keyfiyet üzere kılınacaktır.
İbnü Mes’ud (Radıyallalu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“(Önemli bir hacetin olur da Allah-u Te’ala’nın onu ihsan etmesini dilersen) gece veya gündüz (kerahet vakti olmayan herhangi bir vakitte her rekatta bir sure okuyarak) on iki rekat namaz kılarsın, her iki rekat arasında teşehhüd ( etTehıyyatü) okursun (iki rekatta bir selam verirsin). Namazının sonunda teşehhüde oturduğun zaman ( et-Tehıyyatü okuyarak) Allah-o Azze ve Celle’ye senada bulun, sonra Nebi (Sallellôlıu Aley/ıi ve Sellem)e salat et (Salli-Barik dualarını oku).
Sonra (selam venneden önce) tekbir getir ve secdeye var ve orada (başlarında besmele çekerek) yedi kere Fatiha, yedi kere de Ayete’I-Kürsi oku. Sonra on defa:

Türkçe Okunuşu:
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey-in qadîr.
Türkçe Manası:
‘Allah ‘tan başka hiçbir ilah yoktur.
O tektir, hiçbir ortağı yoktur, mülk O’na aittir.
Hamd(-ü senalar ve sonsuz övgüler) O’na mahsustur, O her şeye Kadir’dir (hakkıyla gücü yetendir).’ zikrini oku, daha sonra (kalbindeki muradını niyet ederek):
‘Ey Allah! Arşın’ı aziz kılan (ve ‘BüyükArş’, ‘Keremli Arş’ diye vasfetmene vesile olan, o Zatın’a has özel tecellıler ve üstün) vesileler hürmetine, Kitabın’daki rahmetin nihayeti(ni ve kullarına lütuflarını ifade etmesi hasebiyle, okuyanına rahmetini kazandıran en ümitli ayetler) bahşına, İsm-i Azam’ın (en büyük ismin), en yüce olan şanın ve o tastamam (noksansız, tesirli ve şifalı ayetlerin ve) kelimelerin hürmetine Senden isterim (ki; Efendim Muhammed’e salat edesin ve benim bu hacetimi yerine getiresin).’ diyerek hacetini istersin.
Sonra başını kaldır, sağa ve sola selam ver. Sakın bu namazı sefihlere (aklı kıt olan beyinsiz kimselere) öğretmeyin.
Zira bununla (uygunsuz şeyler) isteyebilirler de hemenkabul görürler (ama istekleri gayr-i meşru olduğu için günaha girerler ve insanlara zarar verirler).”
( el-Beyhaki, ed-De ·avatü ‘l-keb11; rakam:443, 2/18; el-lsbehani, et-Terğib, rakam: 2021, 3/34; el-Münziri, el-Terğib ve t-terlıib, rakam:1021, 11274-275; İbnü ‘Asakir, Tarihu Medfııeti Dimeşk. rakam:7406, 361471; es-Sehavi, el-Kavlü ‘l-bedi’, sh:229; İbnü’l-Cezeri, ‘Uddetü ‘l-Hısnu ‘l-hasin min Kelami Seyyidi’I-Mürselin, rakam:251, sh:100; ‘lsamüddin Taşköprizade, Risaletü ‘ş-şifa li-edvai ‘l-veba, sh:86; el-Kastallani, Leva.mi ‘u ‘l-envar, sh: 251; Parantez içi manalar için bkz.: es-Sehavi, el-Kavlü ‘l-bedf’, 1/229)
Secdede Yedişer Kere Tilavet Edilecek Fatiha ve Ayete’l-Kürsi’nin Akabinde ve On Kere Okunacak Uzun Tevhid Zikrinden Sonra Okunacak Dua:

Türkçe Okunuşu:
Allâhümme innî es-elüke bi meâqıdil izzi min arşike ve münteherrahmeti min kitâbike vesmikel a’zami ve ceddikel a’lâ ve kelimâtikettâmmeti en tüsalliye alâ seyyidî Muhammedin ve en taqdıye hâceti hâzihi.
Faydalı Malumat
a) Büyük muhaddis Ebu’l-Hasen ibni Arrak ed-Dımeşki (Rahimehullah) “Tenzfhü ‘ş-şeri’a” isimli eserinde bu hadis-i şerifi naklettikten sonra şu izahatta bulunmuştur:
İmam İbnü’l-Cezeri (Rahimehullah) (yağmurların yağması ve belaların kalması için teberrüken okunulmayı hakeden) “el Hısnü ‘l-lıasin” isimli eserinde bu namazı İmam-ı Beyhaki (Rahimehullah)dan naklettikten sonra şöyle demiştir:
“İmam-ı Beyhaki bu namazı tecrübe edip muradının verilmesine sebep olduğunu bizzat müşahede ettiğini zikretti.”
Ayrıca İmam-ı Vahidi (Rahimehullah) ve onun isnad silsilesinde bulunan birçok ehl-i ilim bu namazı tecrübe ederek tesirini hak bulduklarını açıklamışlardır.
İmam-ı Deylemi (Rahimehullah) da “Müsnedü ‘l-Firdevs”te bu hadisi müselselen yani Abdullah ibni Mes’fid (Radıyallahu teala anh)a kadar ravi silsilesindeki isimleri zikrederek nakletmiş ve kendisiyle Abdullah ibni Mes’fid (radıyallahu teala anh) arasında olup da bu hadisi rivayet edenlerin hepsinin:
“Ben bunu tecrübe ettim ve bunu (hadis-i şerifte buyrulduğu üzere tatbik ettiğimde duanın kabulünün eserini) hak olarak buldum.” dediğini zikretmiştir.
Daha sonra İmam-ı Deylemi (Rahimehullah)ın kendisi de:
“Ben de bunu tecrübe ettim ve hak olarak buldum.” demiştir. (İbnü ‘Arrak, Tenzfhü ‘ş-şeri ‘a, 21113)
b) İmam-ı Münziri ve İmam-ı Sehavi (Rahimehullah) bu hadisin şerhinde şu ilimleri nakletmişlerdir:
“Bu hadis-i şerifi büyük muhaddis İmam-ı Hakim (Rahimehullah) “el-Mie” isimli eserinde rivayet etmiş, diğer bazı muhaddisler de rivayet etmişler ve ravilerinden büyük bir topluluk bu namazı kılarak bu hadis-i şerifi tecrübe ettiklerini ve ne hayırlı muratları varsa yerine geldiğini, dolayısıyla hepsi de bu hadisin manasını hak bulduklarını zikretmişlerdir.
Bu hadis-i şerı”fin ravilerinden Ahmed ibni Harb (Rahimehullah: “Ben de bunu tecrübe ettim ve hak olarak buldum.” demiştir.
Yine ruvattan olan İbrahim ibni Ali ez-Zühli (Rahimehullah): “Ben de bunu tecrübe ettim ve hak olarak buldum.” demiştir.
Büyük muhaddis Ebu Zekeriyya el-Anberi (Rahimehullah: “Ben de bunu tec-rübe ettim ve hak olarak buldum.” demiştir.
Onlardan rivayet eden Hakim (Rahimehullah): “Ben de bunu tecrübe ettim ve hak olarak buldum.” demiştir.
Büyük muhaddis Hafız Münziri (Rahimehullah): “Bu gibi hadislerle amel etme hususunda isnada (hadisin senedinde bulunan kişilerin muteber olup olmadığına) bakılmaz, tecrübeye bakılır.” demiştir.
(el-Isbehani, et-Terğib, rakam:2022, 3/35; el-Münziri, et-Terğib ve et-Terğib, rakam:1021, 1/274-275; es-Sehuvi, el-Kavlü’l-bedi’, slı:229)
c) Bazıları secdede okunacakları kıraat edecek kadar secde vaziyetinde durmaya güç bulamayabilirler, bu yüzden onlar secdede okunacak yedi Fatiha, yedi Ayete’l-Kürsi ve on kere okunacak uzun kelime-i tevhid zikrini 12. rekatın birinci secdesinden kalktıklarında okuyabilirler.
Nitekim bu hususta da bir hadis-i şerif varid olmuştur, lakin onda biraz farklı şartlar zikredilmiştir. O hadisle amel etmek isteyenler bu namazı akşam namazından sonra kılarlar, her rekatta bir Fatiha ve herhangi bir sure okurlar, son rekatta iki secde arasında yedi Fatiha, geriye ilave olarak yedi Kulhüvellah sonra yedi A.yete’l-Kürsi okurlar, daha sonra on kere:

Türkçe Okunuşu:
Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hayru ve hüve alâ külli şey-in qadîr.
zikrini okurlar ki, dikkat edilmesi gereken husus bu rivayette “Biyedihi’l-hayr” ilavesi vardır. Okumalar bittikten sonra son secde tesbihlerini yaptıktan sonra geride zikredilen:

Türkçe Okunuşu:
Allâhümme innî es-elüke bi meâqıdil izzi min arşike ve münteherrahmeti min kitâbike vesmikel a’zami ve ceddikel a’lâ ve mecdikel a’lâ ve kelimâtikettâmmeti en tüsalliye alâ seyyidî Muhammedin ve en taqdıye hâceti hâzihi.
duasını okurlar, bu rivayette “Ceddike” kelimesi yerine “Mecdike” zikredilmiştir. Biz ihtiyaten yukarıda ikisini birlikte cemettik. Bu duayı yaptıktan sonra Allah-u Te’ala’dan hacetini ister, sonra kalkıp sağa sola selam vererek namazdan çıkar.
Namaz içinde Türkçe dua yapılamayacağından dolayı biz size yukarıda zikredilen iki lafızda da hacetinizi istemeniz için gereken lafızları parantez içinde ilave ettik.
Burada esas olan dua okunurken insanın özel isteğini kalbinden geçirmesidir ve gafil olmamasıdır.
Hadis-i şerifin Ebu Hureyre (radıyallahü teâlâ anh)dan nakledilen bu rivayetinde ilave müjde olarak Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“(Bu namazı kılan) o kişinin üzerindeki günahlar, (Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın kuzeyine düşen Hail şehrine ya-kın ve kumlarının çokluğuyla meşhur) Alic (mevkiin)in kumları ve dünyanın günleri adedince ( çok) olsa da elbette Allah(-u Te’ala) onun için (bütün günahlarını) mağfiret eder (bağışlar).
Siz bu namazı aklı kıt olanlarınıza öğretmeyin sonra bununla batıl bir iş için dua ederler de onlara da icabet olunur (duaları kabul edilerek istekleri verilir ama istekleri gayr-i
meşru olduğu için günaha girerler ve insanlara zarar verirler).” (İboü ‘Asakir, Tônnu Medfneti Dimeşk, rakam:7406, 36/471)
Kaynak: Emrazı Sariye 2. Cild

KAYNAK: Cübbeli Ahmet Hoca / Emrazı Sariye 2. Cild