Huzeyfe ibni’l-Yemân (Radıyallahu Anlı) şöyle anlatmıştır: :
“Bir kere Cibril, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘e gelerek: ‘Yâ Muhammed! Bana senden daha sevgili olan hiçbir peygambere gönderilmedim. Sana Allah’ın isimlerinden bazı isimler öğreteyim mi ki onlar Allâh-u Te`ala’nın, kendileriyle Zâtına dua edilmesini en çok sevdiği isimlerdendir. (Bu isimleri okumak istersen) de ki:
‘Ey gökleri ve yeri (güneş ve ayla) nurlandıran! Ey gökleri ve yeri (yıldızlarla ve burçlarla) süsleyen! Ey göklerin ve yerin (ve onlardaki her şeyin işlerini yoluna koyan) Cebbarı! Ey gökleri ve yeri ayakta tutan! Ey göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı! Ey gökleri ve yeri (onlarda yarattığı güzelliklerle) taçlandıran!
Ey cella” (heybet) ve ikrâm (lütuf) sahibi! Ey feryat edenlerin imdadına yetişen! Ey yardım isteyenlere imdad eden, ibadet edenlerin nihai hedefi olan, dertlilerden sıkıntılarını bertaraf eden, kederlileri rahatlatan, darda kalanların duasına icabet eden ve derileri açan!
Ey âlemlerin İlahi! Ey merhametlilerin en acıyanı! Bütün ihtiyaçlar ancak Sana arz edilir. (İşte bu isimleri zikrettikten sonra Rabbine hâcetini arzeyle).”
(Taberard, el-Mu`cemu’l-Evsat, no:145, 1/52; Heysend, Mecma`u’ı-Zeva?d, no:17396, 10/284)
OKUNUŞU:
Yâ nûrassemâvati vel ard. Yâ zeynessemâvati vel ard. Yâ cebbârassemâvati vel ard. Yâ imâdessemâvati vel ard. Yâ bedîassemâvati vel ard. Yâ tâcessemâvati vel ard. Yâ zel celâli vel ikrâm. Yâ sarîhal müstasrıhîn. Ve yâ ğıyâsel müsteğîsîne vel müntehel âbidîn. El müferrice anil mekrûbîn. El müravviha anil mağmûmîne ve mücîbe duâil mudtarrîne ve kâşifel kürabi ve yâ ilâhel âlemîn. Ve yâ erhamerrâhimîn. Menzûlün bike küllü hâceh.
Kaynak: Lalegül Dergisi Kasım 2015