Osman ibni Affân (Radıyallâhu Anı-odan rivâyet edildiğine göre, Rasülüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Her kim (akşamleyin) üç kere ‘O Allah’ın ismiyle (akşamladım) ki, O’nun ismi(nin zikri)yle beraber iken ne yerde, ne de gökte hiç bir şey zarar veremez. O, hakkıyla işiten ve çok iyi bilendir’ derse, sabahlayıncaya kadar ona âni bir belâ gelmez. Her kim bunu, sabahladığında üç kere söylerse ona da akşama varıncaya kadar âni bir belâ isâbet etmez.“
Bu duâyı Osman ibni Affan (Radıyallâhu Anh) ‘dan rivâyet eden Ebân ibni Osman (Radıyallâhu Anh) ‘a felç vurmuştu. Ondan bu ha-şerifi duyan kişi ona taaccüple bakmaya başlayınca; o: “Bana neden öyle bakıyorsun? Vallâhi ne ben Osman’a, ne de Osman Nebi (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e iftirâ etmiş değiliz. Lâkin başıma bu felç geldiği gün (bir şeye) kızgmlığımdan (sıkıntıya düşmüştüm ve) bu duâyı okumayı unutmuştum (, onun için bu belâ başıma geldi).” dedi.
(Ebâ Dâvâd, Edeb:36, 5088, 4/2166, 2167; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:1/62, 66; Tirmizi, No: 3388, 5/434; İbni Mâce, No: 3869, 2/1273; Buhâıl, el-Edebül-müfred, no:660, 2/115)
Nakledildiğine göre, Haccâc-ı Zâlim bir kere Abdullâh es-Sekaffyi Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)a göndererek, “Emirul-Mü’minine icâbet etsin” diye çağırttığında, Enes (Radıyallâhu Anh) “Allah onu alçak etsin! Zirâ aziz, Allah’ın tâatı ile izzet bulan, zelil ise Allah’a isyân ederek alçak olandır.” dedi. Sonra, gelen kişiyle beraber kalkıp gitti, Haccâc’m huzuruna vardığında O: “Bizim aleyhimizde konuşan ve bedduâ eden sen misin?” deyince, Enes (Radıyallâhu Anlı) “Evet” dedi. O, “Peki neden böyle yapıyorsun?” deyince, Enes (Radıyallâhu Anlı): “Çünkü sen Rabbine isyân ediyor, Peygamberinin sünnetine karşı geliyorsun, Allah’ın düşmanlarını aziz, dostlarını ise zefil ediyorsun.” diye cevap verdi. O zaman Haccac “Seni çok kötü şekilde öldürürüm.” deyince, Enes (Radıyallâhu Anh): “Bunun senin elinde olduğunu bilsem elbette sana ibâdet ederim.” dedi. Enes (Radıyallâhu Anh)ın bu cesaretini gören Haccac: “Peki sen neyine güveniyorsun?” deyince, Enes (Radıyallâhu Anh): “Çünkü Rasâlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bana bir duâ öğretti ve:
`Her kim her sabah bu duâil okursa, kimsenin ona yolu yoktur. Yani ne zehir, ne sihir, ne de zâlim bir sultan asla ona zarar veremez” buyurdu. Ben de bu sabah o duâyı yap-mıştım” diye cevap verdi. Bunu duyan Haccac: “Bu duâyı bana öğret” deyince, Enes (Radıyallâhu Anh): “Ben yaşadığım müddetçe, sen de hayatta iken, onu herhangi kimseye öğretmekten Allâh-u Te`âlâ’ya sığınırım.” dedi. O zaman Haccac “Satın bunu gitsin.” deyince, etrafindakiler ona “Sen pire için yorgan yakan adamsın. Nasıl oldu da bunu saldın?” dediler. Bunun üzerine Haccac: “Ben onun iki omuzunda ağızlarını açmış bana doğru saldıracak iki büyük aslan gördüm.” diye cevap verdi.
Sonra, Enes (Radıyallâhu Anh) öleceği vakit hizmetçisine, “Senin, benim üzerimde hizmet hakkın var.” dedi ve bu duâyi ona öğretti.
DUANIN OKUNUŞU :
OKUNUŞU:
Bismillâhillezî lâ yedurru measmihi şey’un fil ardi ve la fissemâ, ve hüvessemîul alîm.