Günümüzde bazı kimseler: “Ortada bir zaruret yok iken üzerine ikinci eş getirilmek istenen her kadın bu konuda birer “Fatıma’dır”, “Hepimiz Fatıma’yız” deme hakkına sahiptirler. Hazreti Fatıma’yı şefkatli babası nasıl korumuş, ona sahip çıkmış ise bu gün biz de genel olarak erkekler, âlimler ve yöneticiler olarak kadınlarımızı öyle korumak durumundayız. Çünkü adaleti sağlamak imkânsızdır.” (hayrettinkaraman.net/makale/0630.htm) diyerek birden çok kadınla evlilik şer’î bir hak olmaktan çıkarılıyor. Birden fazla evliliğin İslam’da hükmü nedir?
Şurası muhakkaktır ki, zaruret olmadan da bir den fazla evlenmek mubahtır. Bu hüküm ayetle sabittir. “…size hoş gelen kadınlardan ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikah edin kadınlar arasında adalet yapamayacağınızdan korkarsanız bir kadınla evlenin veya cariye edinin. Bu, adaletten meyletmemenize daha yakındır.” (Nisa 3)
Burada şu nokta unutulmamalıdır ki ayette emredilen adalet şartı evlenen kişinin kendisini ilgilendiren şahsî bir husustur. Evlenenden başka kimseler bu konuda karar veremez.
Günümüzde maalesef bazı ilahiyatçılar, bu tip konularda, İslam’ın pür halini içlerine sindiremediklerinden, kendilerince İslam’a makyaj yaparak insanlara hoş göstermeye çalışmaktadır. Halbuki İslam’ın kendisi, zaten hoştur ve makyaja ihtiyacı yoktur. İslam’ın güzelliğini anlayabilmek ve insanlara anlatabilmek için onun hükümlerine kendi yorumlarımızı katmak değil, Allah (Celle Celaluhu) ve Resulü (Alehisselam) nasıl öğretmişse, o şekilde olduğu gibi yaşamak gerekir.
Fethu’l Kadir’de şöyle bir fetva naklolunur: “Bir adamın dört karısı ve bin cariyesi olsa ve bir ariye daha satın almak istese başka biri bunu kınasa, kınayanın küfründen korkulur. (Çünkü Allah ve Resulü’nün vermiş olduğu hakkı kınamış olur.) (Hidaye Şerhi, Fethu’l Kadir)