Fâtih Çarşamba’daki İsmet Efendi Dergâhı postnişinlerinden Dergâhın kurucusu Yanyalı Mustafa İsmet Efendinin Halîfesidir. Hocası’nın 1872 yılında vefât etmesi üzerine geçtiği meşihat makamında 21 yıl görev yaptı. 1893’de vefât eden Nûrullah Efendinin kabri, Dergâhının bahçesindedir.
Nûrullah Efendi (ks) Hazretlerinin hayatı tarih kitaplarında kaydı bulunamamıştır. Kabir taşındaki malumatla yetinilmiştir. Günde 70 bin tevhitle 7 cüz Kur’an-ı Kerim okuduğu söylenmektedir.
Tarîkat-ı Nakşibendiyye’nin otuz üçüncü altın halkası, Mevlânâ Halîl Nûrullâh ez-Zeğravî (Kuddise Sirruhû) hazretleridir. Kaynaklarda hayatıyla alâkalı çok malûmat bulunmamaktadır. Yüce emaneti Mevlânâ Mustafa İsmet Ğarîbullâh Büyük Şeyh Efendi (Kuddise Sirruhû) hazretlerinden alarak, Mevlânâ Ali Rıza Bezzâz (Kuddise Sirruhû) hazretlerine bırakmıştır. Halîl Nûrullâh ez-Zeğravî (Kuddise Sirruhû) hazretleri yüksek hâller ve kerametler sahibi bir zattı. Şeyhinden doldurduğu manevî kabıyla yüce makamlara ulaştı ve insanları irşâd etti.
Halîl Nûrullâh ez-Zeğravî (Kuddise Sirruhû) hazretleri, memleketi Zağra’ya nisbet edilerek Zeğravî diye anılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Zağra-i Cedîd (Zağra Yenicesi/Yenice-i Zağra) olarak da bilinen Zağra, şu anda Bulgaristan sınırları içerisindedir. XV. ve XVI. Yüzyıllarda tamamen Türklerin sâkin olduğu şehir, Doksanüç Harbi’nden sonra yavaş yavaş Türklerin hâkimiyetinden çıkmış, bugünkü hâlini almıştır.[1]